Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu vekilinin, dayanak ilamın tespit hükmü içerdiğine ilişkin itirazının mahkemece reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 E. – 1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere "ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez."
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan Kayseri 1. İş Mahkemesinin 27/06/2011 tarih ve 2008/110 E.-2011/349 K. sayılı ilamının, SGK işleminin iptaline yönelik olup, hüküm fıkrasının, alacaklı lehine, belli bir miktarın tahsiline dair eda hükmünü içermediği görülmektedir.
O halde, mahkemece, anılan ilama istinaden ilamlı takip yapılamayacağı dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.