
Esas No: 1990/3122
Karar No: 1991/2893
Karar Tarihi: 24.09.1991
Danıştay 4. Daire 1990/3122 Esas 1991/2893 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen bir kanun hükmünün alacağın tahsili için düzenlenen ödeme emrinin iptal edilebilirliği üzerindeki etkisi olduğu belirtiliyor. Mahkeme, iptal kararının geriye yürüyemeyeceği ve kesinleşmiş hukuki durumların yeniden incelenemeyeceği sonucuna varıyor. İlgili kanunun detaylarına göre, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun mükerrer 40. maddesi, kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme döneminde ödeyecekleri geçici vergi tutarının belirlenmesini açıklıyor. İkinci fıkrasında, hayat standardı temel gösterge tutarına dayalı olarak hesaplanan kurumlar vergisinin, kurum ortak sayısı ile çarpılarak bulunacak tutara isabet eden kurumun %50'sinden az olamayacağı belirtiliyor. Ortak sayısının 5'i aşması halinde ise asgari tutar hesabında ortak sayısının 5 olarak dikkate alınacağı ifade ediliyor. \r\r
Kararın sonunda, vergi dairesinin temyiz istemi kabul ediliyor ve Vergi Mahkemesi kararı bozuluyor.
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1991
Karar No : 2893
Esas Yılı : 1990
Esas No : 3122
Karar Tarihi : 24/09/991
ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARLARI KESİNLEŞMİŞ HUKUKİ DURUMLARIN SONUCUNU ORTADAN KALDIRMAYACAĞI GİBİ BU HUSUSLARIN YENİDEN ELE ALINIP İNCELENMESİNE OLANAK SAĞLAMAYACAĞI HK.
Uyuşmazlık, 1989/2-3 ve 1989/1-12.aylar için tahakkuk ettirilen 25.2.1989 ve 30.4.1989 vadeli geçici verginin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrini, geçici verginin hesaplanmasında esas alınan yasa hükmünün Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gerekçesiyle iptal eden vergi mahkemesi kararının temyiz yoluyla bozulması istemine ilişkindir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3505 sayılı Kanunun 21.maddesiyle değişik mükerrer 40.maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120.maddesinde belirtilen esaslara göre geçici vergi ödeyecekleri, şu kadar ki, geçici verginin beyanı hakkında, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı, maddenin ikinci fıkrasında ise, kurumlar vergisi mükelleflerinin ödeyecekleri geçici vergi tutarının; zarar beyan eden kurumlar dahil, Gelir Vergisi Kanununa göre birinci sınıf tacirler için uygulanan ve bir önceki yıl gelirlerinin tesbitinde esas alınan hayat standardı temel gösterge tutarının, kurum ortak sayısı (eshamlı komandit şirketlerde komandite ortaklar hariç) ile çarpılması sonucu bulunacak tutara isabet eden kurumlar vergisinin %50'sinden az olamıyacağı, ortak sayısının 5'i aşması halinde, asgari tutarın hesabında ortak sayısının 5 olarak dikkate alınacağı belirtilmiştir. Anılan maddenin, ödenecek geçici verginin tutarının hesabında hayat standardı temel göstergelerini esas kabul eden ikinci fıkrası hükmü, Anayasa Mahkemesinin 7.11.1989 günlü ve E:1989/6, K:1989/42 sayılı kararı ile iptal edilmiş, ancak iptal kararının 6.4.1990 gün ve 20484 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak, altı ay sonra yürürlüğe gireceği ifade edilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının 153.maddesinin dördüncüfıkrasında, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürüyemiye ceği hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda uyuşmazlık konusu vergileme işleminin dayanağı olan kanun hükmünün, tahakkukun 16.5.1989 tarihinde yapılmış ve dava konusu ödeme emrinin de 5.9.1989 tarihinde düzenlenmiş olması karşısında, işlem tarihinde yürürlükte bulunduğundan kuşku duyulmaz. Gerçi Kanunun iptalinden önce tesis edilen işlemler dava konusu edilmişse, işlemin dayanağını teşkil eden Kanun hükmünün Anayasa'ya aykırılığını saptayan iptal kararının, bu davaların sonucunu etkileyeceği kabul edilebilir. Bu etkileme derecesi iptal kararının içeriğine, iptal edilen kanun hükmünün niteliğine ve görülmekte olan davanın
türü ve niteliğine göre değişik ölçülerde olacaktır.
Davacı şirket 1988 takvim yılı kurumlar vergisi beyannamesini kanunda öngörülen sürede vermiş, bu beyanda bildirilen matrah üzerinden 1988 yılı vergisiyle birlikte 1989 yılı geçici vergisi hesaplanıp tahakkuk fişiyle davacı şirkete bildirilmiştir. Bu bildirim herhangi bir itiraz ve davaya konu edilmeyerek kesinleşmiş, vadesinde ödenmemesi üzerine,bu kamu alacağının tahsili için ödeme emri düzenlenip davacı şirkete tebliğ edilmiştir. Davada bu ödeme emrinin iptali talep edilmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55.maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmalarının, bir ödeme emriyle tebliğ olunacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun 58.maddesinde, ödeme emrine itiraz yolları belirtilmiş ve itirazın ancak, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla yapılabileceği açıklanmıştır.
Bu hükümlere göre, amme alacağının esasına ilişkin iddiaların tahsilat safhasında iddia edilmesine ve incelenmesine olanak bulunmamaktadır. Amme alacağının tahsili safhasında yargı yerince incelenecek olan,yalnızca tahsilata ilişkin idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığı hususudur. İcra edilmekte olan idari işlemdeki hukuka aykırılıklar, bu işleme karşı açılmış idari davalarda araştırılıp incelenebilir. Davaya konu edilmeden kesinleşmiş idari işlemlerin uygulanmasını sağlamak üzere tesis edilen yeni işlemler nedeniyle açılan davalarda, kesinleşmiş hukuki durumların yeniden ele alınarak incelenmesi mümkün değildir.Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kesinleşmiş hukuki durumların sonucunu ortadan kaldırmayacağı gibi, bu hususların yeniden ele alınıp incelenmesine de olanak sağlamaz. Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu kararı, vadesinde ödenmeyen kamu alacağı için düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali talebiyle açılan uyuşmazlık konusu bu davanın çözümünü ve sonucunu etkilemeyeceğinden, mahkemenin aksi yöndeki gerekçelerle vardığı sonuçta isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle vergi dairesi temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
