
Esas No: 1991/348
Karar No: 1991/2854
Karar Tarihi: 15.10.1991
Danıştay 10. Daire 1991/348 Esas 1991/2854 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, ihracatta vergi iadesi uygulamasıyla ilgili Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmektedir. İhracatta vergi iadelerinin gereksiz veya haksız olduğunun saptanması halinde, 6183 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. İlgili kanun maddeleri: 261 sayılı İhracatı Geliştirmek Amacı ile Vergilerle İlgili Olarak Hükümetçe Alınacak Tedbirlere Dair Kanunun 1. Maddesi, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 37. ve 51. Maddeleri.
Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1991
Karar No : 2854
Esas Yılı : 1991
Esas No : 348
Karar Tarihi : 15/10/991
İHRACATTA VERGİ İADELERİNİN, HAKSIZ ÖDENDİĞİNDEN BAHİSLE GERİ ALINMASI AŞAMASINDA 6183 SAYILI YASA HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI GEREKTİĞİ, İLGİLİLERDEN, İHRACATTA VERGİ İADESİNİN ÖDENDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN GECİKME CEZASI ALINACAĞINA İLİŞKİN BAKANLAR KURULU KARARININ MEVZUATA AYKIRI OLDUĞU HK.
Dava, 1.12.1986 günlü 19298 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 86/11237 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 12.maddesinin 2.fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
İhracatı geliştirmek ve özendirmek amacını taşıyan ihracatta vergi iadesi uygulaması, 261 sayılı İhracatı Geliştirmek Amacı ile Vergilerle İlgili Olarak Hükümetçe Alınacak Tedbirlere Dair Kanunun 1.maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan ihracatta vergi iadesi kararlarına göre yürütülmektedir.
Dava konusu bakanlar kurulu kararı da anılan bu yasaya dayanılarak çıkarılmış ve uygulamaya konulmuş bulunmaktadır.
261 sayılı Yasanın 1.maddesinin son fıkrası, "Dışsatım, Yurtiçi müteahhitlik ve yurtiçi yatırımlardan uluslararası ihaleye çıkarılanların gerçekleştirilmesini yüklenen yerli müteahhitlerin bu hizmetlerden dolayı vergi iadesi olanaklarından haksız olarak yararlanıldığının saptanması halinde, bu yolla elde olunan vergi iadeleri ilgililerden 6183
sayılı Yasa hükümleri uyarınca geri alınır." hükmünü getirmiştir. Anılan yasa hükmü ile yollamada bulunulan 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 37.maddesinde ise, "Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir. Hususi kanunlarında ödeme zamanı tesbit edilmemiş alacaklar Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu ödeme müddetin son günü amme alacağının vadesi günüdür." hükmü, 51.maddeside, "Amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vade gününü takip eden günden itibaren ilk bir aylık müddet için %10,müteakip her ay için %4 gecikme zammı tatbik olunur..." hükmü yer almaktadır. Söz konusu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, ihracatta vergi iadesinden gereksiz veya haksız yararlandığının saptanması halinde, bu yolla elde edilen vergi iadelerinin geri alınması işlemleri sırasında 6183 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği sonucu çıkmaktadır.
İdari tasarrufların, dayanak aldıkları üst düzenlemelere uygun hükümler taşıması gerektiği açıktır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye göre 86/11237 sayılı karar kapsamında bulunan ihracatta vergi iadelerinin gereksiz veya haksız olarak ödendiğinin saptanması halinde bunların geri alımı sırasında, 6183 sayılı yasanın 37.maddesine uygun olarak ilgililere bir aylık ödeme süresi verilmesi, bu süre içinde ödemenin yapılması halinde aynı yasanın 51.maddesi hükmü uyarınca, vade gününü takip eden günden itibaren gecikme zammı uygulanması gerekmektedir.
86/11237 sayılı İhracatta Vergi İadesinin dava konusu edilen 12.maddesinin 2.fıkrası "İhracatçı adına yanıltıcı bilgi ve belge verilmesinden dolayı gereksiz olarak ödenen vergi iadeleri de, ödedikleri tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte aynı kanun hükümleri çerçevesinde geri alınır." hükmünü taşımaktadır.
Dava konusu bu madde hükmünde ise, Bakanlar Kurulu Kararının dayanağı olan 261 sayılı Yasada açıkca belirlenen ve 6183 sayılı Yasa ile hükme bağlanan, kamu alacağına uygulanacak gecikme cezasının başlangıç tarihi ile ilgili hükümlere aykırı olarak, gecikme cezasının kamu alacağının ödendiği tarihten itibaren hesaplanacağının belirlenmesinde yasal isabet bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dayanağı yasa hükmüne ve ilgili mevzuata aykırı olan dava konusu Bakanlar Kurulu kararı hükmünün iptaline karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
