12. Hukuk Dairesi 2016/7050 E. , 2017/466 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK.’nun 438. ve İİK.’nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;
2) Alacaklının, İİK"nun 89/4.maddesi gereğince, üçüncü kişi şirketin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu ileri sürerek tazminatla sorumlu tutulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu madde uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının bulunması gereklidir. Sözü edilen maddede öngörülen “tazminat” sözcüğü, üçüncü kişinin yalan beyanından dolayı alacaklının uğradığı zararın karşılığını ifade eder.
Öte yandan, anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir. Bu nedenle, mahkemece, tarafların göstermiş oldukları deliller toplandıktan sonra gerektiğinde üçüncü kişinin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Somut olayda, serbest muhasebeci mali müşavir ve hukukçu bilirkişiden oluşan üç kişilik kurul tarafından düzenlenen 16.12.2014 havale tarihli kök rapor ve 18.06.2015 havale tarihli ek raporda; birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü kişi şirkete ulaştığı tarih olarak 27.12.2013 tarihinin esas alındığı ve sözü edilen tarih itibariyle, borçlunun üçüncü kişi şirkette, haciz ihbarnamesine konu 617.768,38 TL alacağı aşar tutarda 2.325.344,93 TL alacağının var olduğunun bildirildiği ve mahkemece, anılan raporlara dayanılarak sonuca gidildiği görülmektedir. Bu haliyle, söz konusu raporların, hüküm vermeye ve denetime elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Zira, üçüncü kişi .... Elektrik Üretim A.Ş."ne gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin, adı geçen şirkete 03.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği dosya kapsamıyla sabittir. Hükme dayanak yapılan raporlarda ise, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde, borçlunun üçüncü kişi şirket nezdinde alacağının mevcut olup olmadığına yönelik bir inceleme ve tespitin bulunmadığı açıktır.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda değinilen açıklamalar doğrultusunda, dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgeler ile üçüncü kişi şirketin defter ve kayıtları üzerinde, aynı üç kişilik bilirkişi kurulu vasıtasıyla yeniden inceleme yaptırılıp ek rapor alınmak suretiyle, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 03.01.2014 tarihinde, borçlunun, üçüncü kişi şirket nezdindeki alacak miktarının saptanması ve bu suretle ihbarnamenin ulaştığı tarihte, borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının bulunup bulunmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hükme yeterli ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporları esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Üçüncü kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.