Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/31561
Karar No: 2017/21226
Karar Tarihi: 14.12.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/31561 Esas 2017/21226 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2016/31561 E.  ,  2017/21226 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının davalı şirkette 08/03/2013 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği 21.08.2015 tarihine karar kalifiye bir eleman olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin görev ve sorumluluklarını ihmal gerekçesi ile İş Kanunu"nun 25/II (e)ve (ı) maddesine göre feshedildiğini, davacının iş sözleşmesinin çalıştığı bölgesinde meydana gelen yolsuzluk olayının 4 gün boyunca haber verilmemesi, gerekli önlemlerin alınmaması ve mesai saatleri içinde görev ve sorumluluk alanının dışına çıktığından dolayı iş sözleşmesinin feshedildiğini, davalı işveren tarafından iddia edilen hususların gerçeği yansıtmadığını, davacının çalıştığı süre boyunca işini gayet sorunsuz bir şekilde yaptığını, üstün gayreti ve çabasından dolayı ödül kazandığını, davacının görev ve sorumluluk alanının oldukça geniş olduğunu, 9 ilden sorumlu olduğunu, gerekli araştırmaları yapması ve durumu tespit edip kesinleştirmesi için 4 gün gayet makul bir süre olduğunu, müvekkilinin olaydan şüphelendiği anda bölge distribütörü ... Pazarlama ... Şube Müdürü"nü bilgilendirdiğini ve satış temsilcisi ..."ın yolsuzluk yapmış olabileceği bilgisini paylaştığını, davacının bu olay nedeniyle 07/08/2015 tarihinde savunma verdiğini, davalı tarafından yapılan fesih işleminin haksız ve geçersiz olduğunu beyan ederek müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacı işçinin 08/04/2013 tarihinde Batı Karadeniz Bölge Sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, davalı şirketin 120 kalem değişik alkollü içkiyi Türkiye"ye ithal etmekte ve Türkiye"de dağıtım, satış ve pazarlama işini yaptığını, davacı işçinin iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesine göre feshedilmediğini, davacının davalı şirkette çalıştığı süre boyunca uygunsuz davranışlar sebebiyle davalı şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, görev bölgesinde meydana gelen yolsuzluk olaylarına karşı gerekli önlemleri almadığını, görev bölgesinde müşteri mutabakatı ve sürpriz araç sayımı yapmadığını, meydana gelen yolsuzluğun daha önce fark edilmemesi ve önlenmesini engellemediğini, görev tanımına girmesine rağmen son aylarda haftalık raporlamaları hiç yapmadığını, Nisan ayından iş akdinin feshedildiği tarihe kadar hem mesai saatleri içerisinde hem de mesai saatleri dışında davalı şirketçe görevi sebebiyle tahsis edilen araçla sorumluluk sahasını sık sık terk ettiğini, bazı günler hiç çalışmayarak tüm mesai saatini Usta Büfe adlı mekanda geçirdiğini, gerek devamsızlık gerek bahsi geçen yolsuzluklar sebebiyle davalı şirketin maddi olarak zarara uğramasına sebebiyet vermesi ve işçi işveren arasındaki doğruluk ve bağlılığa sadakate dayanan ilişkinin zarar görmesine sebebiyet vermesi nedeniyle iş sözleşmesinin sonlandırıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece haklı fesih için öngörülen hak düşürücü sürenin hem haklı fesih hem de geçerli nedenlerle fesih beyanının hak düşürücü süreye tabi olmasının kaçınılmaz olduğu, Yargıtay’ın geçerli fesih beyanı için makul süre koşulunu aradığı, somut olayda, fesih bildiriminde yolsuzluk olarak adlandırılan dava dışı çalışanın eyleminin işyeri yetkilisince 27.07.2015 tarihinde öğrenildiği 06.08.2015 tarihinde davacıdan savunmasının istendiği fesih bildiriminin 20.08.2015 tarihinde yapıldığı, haklı fesih için hak düşürücü sürenin geçtiği, geçerli nedenle fesih yönünden davacının iş sözleşmesinin feshini gerektirir ihmali bulunduğunun davalı işverenlikçe kanıtlanmadığı raporlama müşteri mutabakatı sürpriz araç sayımı yapmadığı belirtilen davacının bu konuda daha evvel uyarılmadığı dava dışı çalışanın eylemi ortaya çıktıktan sonra davacı yönünden geçmişe yönelik araştırma yapılması yoluna gidildiği bu haliyle feshin geçerli nedene de dayanmadığı gerekçesiyle davacının kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
    İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
    İşçinin davranışlarına dayanan fesih, herşeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır.
    İşçinin yükümlülüklerinin kapsamı bireysel ve toplu iş sözleşmesi ile yasal düzenlemelerde belirlenmiştir. İşçinin kusurlu olarak (kasden veya ihmalle) sebebiyet verdiği sözleşme ihlalleri, sözleşmenin feshi açısından önem kazanır. Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali yeterlidir. Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arzedebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahminî teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmesinde rol oynayacaktır.
    İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
    İşçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlu olarak ihlal ettiğini işveren ispat etmekle yükümlüdür.
    Yan yükümlere itaat borcu, günümüzde dürüstlük kuralından çıkarılmaktadır. Buna göre, iş görme edimi dürüstlük kuralının gerektirdiği şekilde ifa edilmelidir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar(Dairemizin 28.04.2008 gün ve 2007/34009 Esas, 2008/10347 Karar sayılı ilamı).
    Somut uyuşmazlıkta davacının iş sözleşmesi bölgesinde meydana gelen yolsuzluk olayını olayın gerçekleşmesinden itibaren 4 gün boyunca haber vermediği, müşteri mutabakatını yapmaması sürpriz araç sayımların yapmamasının yolsuzluğun daha önce fark edilmesini engellediği, bu ihmallerin davacının 30 günlük ücretiyle ödeyemeyeceği zarara yol açtığı, görev ve sorumluluk sahasını sık sık terk ettiği gerekçesiyle haklı nedenle feshedilmiştir.
    Öncelikle mahkemece feshin hak düşürücü süre içerisinde kullanılmadığı bu nedenle haklı fesih savunmasına itibar edilemeyeceği belirtilmişse de, Dairemizin istikrar kazanmış içtihatlarına göre feshin hak düşürücü süre içerisinde kullanılmaması haklı feshi haksız duruma düşürecek, ancak feshin geçerli nedene dayanmasına etkisi etmeyecektir.
    Mahkemece de kabul edildiği üzere davacıya daha önce görev yerini sık sık terk ettiği, müşteri mutabakatı, sürpriz sayım yapmadığı konusunda bir tutanak, davacıya verilmiş bir uyarı olmadığından bu davranışlar üzerine doğrudan feshin ölçülü olmayacağı ancak davacının savunmasında kabul ettiği üzere kendi bölgesinde görev yapan distribütör bünyesinde çalışan bir satış temsilcisinin yolsuzluk yaptığının davacı tarafça öğrenildiği ancak satış temsilcisiyle birlikte onun arazisini satarak zararı karşılayacağı düşüncesiyle durumu işverene geç bildirdiği, bu davranışın iş yerinde olumsuzluğa yol açtığı, işverenin davacıyla çalışma ilişkisini devam ettirmesinin beklenemeyeceği, güven ilişkisinin zedelendiği, davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı neden ağırlığında olmamakla birlikte geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davanın reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir.
    4857 sayılı İş Yasası"nın 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM :
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 200,00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.980,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
    Kesin olarak 14.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi