Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı nedeniyle takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, ancak hacizlerin kaldırılması talebinin reddedildiğini, söz konusu hacizlerin tedbir kararından sonra konulması nedeniyle kaldırılması gerektiğini belirterek icra müdürlüğünün redde ilişkin kararının ve tedbir kararından sonra konulan tüm hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, iflas erteleme davasında verilen tedbir kararında aksi yönde işlem yapılması konusunda hüküm bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinde, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/53 Esas sayılı dosyasında, borçlu tarafça iflasın ertelenmesi davası açıldığı, bu dosyada mahkemece 16/02/2009 tarihinde “davacı şirket hakkında halen başlamış ve başlatılması muhtemel (6183 Sayılı Kanuna dayalı takipler dahil) tüm icra ve iflas takiplerinin İİK 179/b 1. ve 2. maddeleri uyarınca durdurulmasına, davacı aleyhine başlatılan icra takipleri sırasında davacıya ait iş yerinden haczedilerek muhafaza altına alınan mallar varsa bu mallar hakkındaki muhafaza tedbirlerinin ve hacizlerin aynen devam etmesine, keza konulan bankalardaki paralar hakkında blokajlar varsa blokajların aynen devam etmesine, tedbir kararından sonra blokaj konulmamasına” yönelik ihtiyati tedbir kararı verildiği, aynı dosyadan 17/04/2009 tarihinde ise, davanın kabulü ile iflasın 17/04/2009 tarihinden itibaren bir yıl süreyle ertelenmesine, ayrıca, taşınır taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacaklar nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ve İİK.nun 206.maddesinin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla yapılmış ve yapılacak takipler hariç olmak üzere 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipler de dahil olmak üzere mevcut ve ileride yapılacak tüm takiplerin durmasına ve davacı aleyhine başlatılan icra takipleri sırasında davacıya ait iş yerinden haczedilerek muhafaza altına alınan mallar varsa bu mallar hakkındaki muhafaza tedbirlerinin ve hacizlerin aynen devam etmesine karar verildiği, iş bu kararın temyiz incelemesi neticesinde bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sırasında, mahkemece, 16/04/2010 tarihinde 2009/53 E.-177 K.sayılı kararının üç nolu bendinde belirtilen tedbirlerin aynen devamına karar verildiği, bu karardan sonra 10/06/2010 tarihinde borçluya ait araç ve taşınmazlar üzerine haciz konulduğu, borçlu vekilinin takibin durdurulması ve araçlar üzerine konulan haczin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce kısmen kabul edilerek, takibin durdurulduğu ancak, hacizlerin kaldırılması isteminin reddedildiği görülmektedir.
Borçlu şirket hakkında verilen iflas erteleme kararı temyiz incelemesi sonucu bozulmuş olmakla anılan karardan sonra konulan hacizlerin kaldırılması mümkün değil ise de, bozma ilamı sonrasında devam eden yargılama sırasında ticaret mahkemesince 16/04/2010 tarihinde, önceki tedbirlerin devamına karar verildiğine göre, icra müdürlüğünce bu tarihten sonra 10/06/2010 tarihinde konulan hacizler tedbir kararına aykırıdır.
17/04/2009 tarihli iflasın ertelenmesine ilişkin kararın 9.bendinde yer alan araçlar üzerindeki hacizlerin baki kalmak kaydıyla yediemin olarak davacı şirkete teslimine ilişkin hükmün, gerek bu kararın temyiz incelemesi sonucu bozulması nedeniyle ortadan kalkması gerekse 16/04/2010 tarihli tedbir kararında bu bentteki tedbirin devamına karar verilmemesi nedeniyle uygulanması mümkün olmadığı gibi yukarıda açıklanan gerekçelerle tedbir kararından sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına engel değildir.
O halde, mahkemece, 16/04/2010 tarihinden sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.