
Esas No: 1991/1800
Karar No: 1991/4139
Karar Tarihi: 11.12.1991
Danıştay 9. Daire 1991/1800 Esas 1991/4139 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dokuzuncu Daire'nin 1991 tarihli bir kararında, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun geçici 10. maddesine göre bir şirketin aktifinde kayıtlı taşınmazın satışından doğan tapu harcından muaf olabilmesi için satış karının tamamının sermayeye ilave edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ödenmemiş sermayeye isabet eden tapu harcının ise istisnadan yararlanamayacağına dikkat çekilmiştir. Aynı Kanun'un 8. maddesi de kazancın tamamının ödenmiş sermayeye dönüştürülmemesi halinde ödenmemiş sermaye dolayısıyla tahsil edilmesi gereken vergi ve harçların satıcıdan tahsil edileceği hükmünü içermektedir.
Kararın sonunda belirtilen kanun maddeleri şöyledir:
- Kurumlar Vergisi Kanunu'nun geçici 10. maddesi
- 3332 sayılı Kanun'un 8. maddesi
- 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 57. ve 67. maddeleri
- 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 3332 sayılı Kanun'un 14. maddesiyle değişen geçici 10. maddesi
Daire : DOKUZUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1991
Karar No : 4139
Esas Yılı : 1991
Esas No : 1800
Karar Tarihi : 11/12/991
KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNUN GEÇİCİ 10.MADDESİ VE 3332 SAYILI KANUNUN 8. MADDESİNE GÖRE ŞİRKETİN AKTİFİNDE KAYITLI TAŞINMAZIN SATIŞI NEDENİYLE DOĞAN TAPU HARCINDAN MUAF OLABİLMESİ İÇİN, SATIŞTAN ELDE EDİLEN KARIN SERMAYEYE AYNEN İLAVE EDİLMESİ GEREKTİĞİ, SATIŞ KARININ BİR KISMININ ÖDENMİŞ SERMAYEYE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HALİNDE İSE SADECE ÖDENMIŞ SERMAYEYE İSABET EDEN HARCIN BU İSTİSNADAN YARARLANABİLECEĞİ HK.
Dava, Şirketin 1988 yılı hesaplarının inceleme elemanınca incelenmesi sonucunda düzenlenen rapora dayanılarak salınan kaçakçılık cezalı tapu harcının kaldırılması istemiyle açılan davayı; uyuşmazlığın, şirketin aktifinde kayıtlı bulunan gayrimenkulün satışından doğan farkın tapu harcına tabi olup olmayacağı hususundan kaynaklandığı, tarhiyatın dayanağı olan raporun incelenmesinden, iflas masasına kayıtlı olan ve satışı yapılan gayrimenkullerin maliyet bedeliyle satış bedeli arasındaki farkın sermayeye ilavesi gerekirken bu hususa uyulmayarak satış bedelinden toplam borç miktarı düşüldükten sonra kalan tutarın sermayeye ilave edildiğinin anlaşıldığı, 492 sayılı Harçlar Kanununun 57.maddesinde, bu kanuna bağlı 4 sayılı tarifede yazılı işlemlerin tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu, 67.maddesinde de tapu ve kadastro harçlarının işlemin yapıldığı yerin vergi dairesine ödeneceği, ancak Maliye ve Gümrük Bakanlığınca yetki verilmesi halinde bu harçların ilgili kuruluşlar tarafından da tahsil olunabileceğinin belirtildiği, diğer taraftan aynı Kanuna bağlı 4 sayılı tarifenin 1/20 numaralı fıkrasının a bendinde, 3239 sayılı Kanunun 96.maddesiyle yapılan değişiklikle gayrimenkullerin devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri, cebri icra halinde ise satış bedeli üzerinden devir eden ve devir alan için ayrı ayrı tapu harcı aranılacağının açıklandığı, bu kanun maddeleri gereğince iflas dairesince 6.6.1988 tarihinde satışı yapılan taşınmazın maliyet bedeli ile satış bedeli arasındaki farkın sermayeye ilave edilmesi gerektiği halinde satış bedelinden toplam borç miktarının düşülerek kalan kısmının sermayeye ilave edildiği anlaşıldığından, satış bedeli üzerinden hesaplanan tapu harcının ödenmiş sermayeye isabet eden kısmı dikkate alınarak 213 sayılı kanunun mükerrer 30.maddesine göre salınan tapu harcının yerinde olduğu, yükümlü şirket sözkonusu gayrimenkul satış karının büyük bir bölümünü faydalı masraf yaptığını ileri sürerek üçüncü kişilere bedelsiz olarak transfer etmek suretiyle kasden tapu harcı zıyaına sebebiyet verdiğinden, kesilen kaçakcılık cezasının da yerinde görüldüğü gerekçesiyle reddederek, tarhiyatı tasdik eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibarettir.
Dosyanın incelenmesinden, 29.11.1982 tarihinde iflas eden ve 23.6.1988 tarihinde iflası kaldırılan şirketin aktifinde kayıtlı taşınmazların, iflas dairesince 6.6.1988 tarihinde satıldığı, 3332 sayılı Kanunun 8. ve Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 10.madde hükümleri gereğince satış nedeniyle doğan tapu harcının tahsil edilmediği, ancak daha sonra şirketin 1988 yılı hesaplarının inceleme elemanınca incelenmesi sonucunda taşınmaz satışından doğan karın tamamının anılan yasa hükümleri uyarınca şirket sermayesine ilave edilmeyip şirketin borçları düşüldükten sonra kalan kısmının sermayeye ilave edildiği dolayısıyla ödenmemiş sermayeye isabet eden tapu harcının istisna hükmünden yararlanamayacağının saptanması üzerine bu rapora dayanılarak önceden tahsil edilmeyen tapu harcının ödenmemiş sermayeye isabet eden kısmı üzerinden idarece yükümlü adına kaçakçılık cezalı tapu harcı tarh edildiği, yükümlü şirket tarafından cezalı tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davanın vergi mahkemesince reddedilmesi üzerine bu kararın bozulması istemiyle Danıştay'a başvurulduğu anlaşılmıştır.
3332 sayılı Kanunun "Vergi İstisnasİ" başlığını taşıyan 8.maddesinde, bu Kanunun 2, 5, 7. ve 14.maddelerinin uygulanması ile ilgili olarak yapılacak işlemlerin harçtan, düzenlenecek kağıtların damga vergisinden, bankaların bu Kanunun uygulanması dolayısıyla kendi lehlerine her ne man ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paraların banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olduğu, bu Kanunun 14.maddesiyle değiştirilen Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 10.maddesine göre kazancın tamamının, öngörülen sürede ödenmiş sermayeye dönüştürülmemesi halinde ödenmemiş sermaye dolayısıyla tahsil edilmesi gereken vergi ve harçların 6/83 sayılı Kanun hükümlerine göre satıcıdan tıhsil edileceği, bu miktarın, satış tarihinde alıcı ve satıcının ödemesi gerektiği halde bu Kanun uyarınca tahsilinden vazgeçilen vergi ve harçlardan, ödenmiş sermayeye isabet eden vergi ve harçlar indirildikten sonra hesaplanacağı hükme bağlanmış olup, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3332 sayılı Kanunun 14.maddesiyle değişen geçici 10. maddesinde de tam mükellefiyete tabi kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin 1987, 1988 ve 1989 yıllarında satışından doğan kazançların tamamının satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilmesi, anonim şirketler yönünden sermaye arttırımı nedeniyle çıkarılacak hisse senetlerinin nama yazılı olması ve en geç altı ay içinde borsaya kote ettirilmesi şartıyla sermayeye eklenen bu kazançların Kurumlar Vergisinden müstesna olduğu açıklanmıştır.
Bu madde hükümlerinden, şirket aktifinde kayıtlı taşınmazların satışın danh dolayı elde edilen karın tamamının öngörülen sürede ödenmiş sermayeye dönüştürülmesi halinde harç istisnasından yararlanabileceği, kazancın tamamının öngörülen sürede ödenmiş serlayeye dönüştürülmemesi halinde ise sadece ödenmiş sermayeye isabet eden harcın bu istisnadan yararlanabileceği anlaşılmaktadır.
Olayda, şirketin aktifinde kayıtlı taşınmazın satılması sonucunda satış karından şirketin borçları düşüldükten sonra kalan kısmın sermayeye ilave edildiği tartışmasız olduğundan, yukarıda anılan madde hükümleri gereğince sadece ödenmiş sermayeye harç istisnası uygulanması, ödenmemiş sermayeye isabet eden tapu harcının ise tahsil edilmesi gerekeceğinden, idarece, ödenmemiş sermayeye isabet eden tapu harcının yükümlü şirketten istenilmesinde ve tarhiyatın vergi mahkemesince onanmasında yasalara aykırılık bulunmamaktadır.
Kaçakçılık cezasına gelince;
Taşınmazların iflas idaresince açık arttırma yoluyla satılması, gayrimenkul satış karından şirketin borçları düşüldükten sonra kalan meblağın şirket sermayesine ilave edilmesi hakkında Asliye Ticaret Mahkemesince karar verilmiş olması karşısında, olaya kaçakçılık cezası uygulanması mümkün olmadığından, vergi mahkemesince kaçakcılık cezasının
onanmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle yükümlü temyiz isteminin Tapu Harcına ilişkin kısmının reddine, cezaya ilişkin kısmının kabulüne, … Vergi Mahkemesi kararının sadece ceza yönünden bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
