Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8501
Karar No: 2017/2330
Karar Tarihi: 21.02.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/8501 Esas 2017/2330 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesi için dava açmıştır. Yerel mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacı fazla mesai ücretlerinin ödenmediği, çalışma şartlarının ağırlaştırıldığı ve yıllık izin haklarından yararlandırılmadığı gerekçesiyle iş akdini feshettiğini belirtmiştir. Davalı işyeri ise davacının yüklenici firmalar bünyesinde belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığını ve işe gelmediği gerekçesiyle iş akdinin feshedildiğini iddia etmiştir. Mahkeme davacının kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti gibi bazı alacaklarını kabul etmiş ancak fazla mesai ücreti konusunda yeterli delil olmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Temyiz yoluyla mahkeme kararı bozulmuştur çünkü fazla çalışma ücreti konusunda yeterli delil toplanmamıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- İş Kanunu madde 63 – Fazla çalışma
- İş Kanunu madde 66 – Resmi tatillerde çalışma
- İş Kanunu madde 68 – Günlük ve haftalık dinlenme süreleri
- İş Kanunu madde 74 – Kı
9. Hukuk Dairesi         2015/8501 E.  ,  2017/2330 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:



    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalı ...’ın asıl işveren olduğu işyerinde 16.07.2009 tarihinden 29.07.2013 tarihine kadar güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davacının ücretinin, AGİ, yol ve yemek ücreti dahil 1.480,00 TL olduğunu, davacının davalı işyerinde 4 gündüz, 4 gece 2 gün izinli olacak şekilde çalıştığını, davacının 2011 yılından sonra işten çıktığı tarihe kadar haftanın 6 günü 08:00 - 17:30 saatleri arasında çalıştığını, çalışma saatlerinin günlük 12 saat olduğunu, ancak fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, davacının yıllık izin hakkından 2 defa 12 iş günü yararlandığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi, çalışma şartlarının ağırlaştırılması, yıllık izin haklarından yararlandırılmaması nedenleriyle iş akdinin davacı tarafından feshedildiğin iddia ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ve yıllık ücretli izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili zamanaşımı itirazı yanında, davalı şirket ile yüklenici firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının 15.07.2009 tarihinden itibaren yüklenici firmalar olan ... Güvenlik Şirketi, ... Güvenlik Şirketi ve ... Güvenlik Şirketi bünyesinde çalıştığını, davacının 29.07.2013 tarihinden itibaren işe gelmediğini, buna ilişkin tutanakların tutulduğunu ve iş akdinin bu nedenle haklı olarak 01.08.2013 tarihinde feshedildiğini, davanın husumet yönünden de reddi gerektiğini, davacının yüklenici firmalar bünyesinde belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkeme yapılan yargılama sonunda, davacının ücreti geç ödendiğinden dolayı haklı olarak sözleşmeyi fesih etmesi nedeni ile kıdem tazminatına hak kazandığı, bakiye 28 gün yıllık izinlerinin kullandığı veya bedelinin ödendiğini davalı işverenin ispatlayamadığı, dosyaya sunulan ve vardiya amirleri tarafından imzalanan bu yazılı belgelerden belirtilen saatlerden daha fazla çalıştığını iddia eden davacının, iddiasını yazılı belge ile ispat edemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davalı işyerinde 16.07.2009-29.07.2013 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının fazla çalışma alacağını davalının sunduğu nöbet çizelgelerine dayanarak yazılı delil ile ispatlayamadığı gerekçesi ile reddedilmiştir. Ancak davalı işverenin dosyaya ibraz ettiği çizelgelerin Mayıs 2011-Ağustos 2013 tarihleri arasındaki muhtelif aylara ilişkin 31 adet olduğu ve davacı imzasını içermediği görülmüştür. Bu durumda bu belgeler davacı aleyhine delil olarak kabul edilmesi olanaklı değildir.
    Dosyadaki mevcut delil durumu karşısında davacının fazla mesai iddiasının tanık anlatımlarına göre değerlendirilmesi gereklidir. Buna göre 01.10.2011 tarihinden önce davacının gündüz 08.00-20.00, gece 20.00-08.00 saatleri arası çalıştığından günlük toplam 12 saat çalışmasından 1,5 saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle günde 10,5 saat çalıştığı, bu çalışma şeklinde davacının 4 gün gündüz çalıştıktan sonra 2 gün dinlendiği, sonra 4 gece çalıştığı anlaşılmaktadır. Belirtilen çalışma düzeninde, davacı ilk 4 hafta haftanın beş günü 52,5 saat, son iki hafta ise bir hafta 4 gündüz, bir hafta ise 4 gece olmak üzere haftada 42 saat çalışacaktır. Ancak gece çalışmalarında yasa gereği her gün için 7,5 saati aşan çalışma fazla mesai olacağı için haftanın 4 gece çalışıldığı haftada 12, 3 gece çalışmasına denk gelen haftalar için 9, bunun dışında haftanın 5 günü çalışmalarında haftalık 45 saati aşan 7,5 saatlik çalışma fazla mesai olarak kabul edilmelidir.
    Davacının 01.01.2011-29.07.2013 tarihleri arasında ise vardiyasız olarak haftanın 6 günü 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı, buna göre günlük 9 saat çalışmasından 1 saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle haftalık 3 saat fazla mesai yaptığı tespit edilmiştir.
    Ayrıca her ne kadar davalı işverenin sunduğu çizelgeler davacı aleyhine delil olarak kabul edilemez ise de, bu çizelgelerde özellikle gece çalışmaları için yukarıda değinilen fazla çalışma süresinden daha fazla bir tespitin yapılması halinde bu durumun gözetilmesi, hesaplamanın da bu çizelgelere göre yapılması gereklidir.
    Mahkemece yapılacak iş, yukarıdaki açıklamalara göre davacının fazla çalışmasının hesaplanması için ek rapor alıp bu raporun değerlendirmesiyle sonuca gitmektir.
    Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle fazla çalışma ücret alacağının reddi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Mahkemece hükmedilen alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun kararda gösterilmemesinin infazda tereddüde mahal verebileceğinin gözetilmemesi de hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi