9. Hukuk Dairesi 2017/6034 E. , 2017/2305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı araç servisinde 13 yıl çalıştığını usta başı olduğunu davalının iş yerini devretmesi nedeniyle ücretlerinin geç verildiğini bu nedenle iş akdini haklı olarak fesih ettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının husumetinin kime yöneltiğinin belli olmadığını husumet itirazı olduğunu işten kendi isteği ile ayrıldığını hak ettiği alacaklarının ödendiğini ibraname verdiğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller, tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı işçi çalıştığı yetkili araç servisinin devredilmesi nedeniyle kendisinin ... iş yerine verildiğini burada ücretlerinin geç ödendiğini iddia ettiği ve bu iddialarını ispat ettiği, bir kısım davalı tanıkları da iş verenin ekonomik durum nedeniyle ücretleri geç ödediğini belirttiği, dosyaya sunulan SGK belgelerinden davacının istasyon motorlu araçlar şirketinde ve ... şirketinde çalıştığı, davalının sunduğu ibraname başlıklı belgenin incelenmesinde 10 bin TL. kıdem tazminatının ödendiğini belirtildiği, davacı tarafından bu belgeye itiraz edilmediğinden ödenen miktar ve sunulan belge makbuz niteliğinde kabul edilerek bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar düşüldüğü, davacı işten kendi isteği ile ayrıldığından ihbar tazminatına hak kazanamayacağından ihbar tazminatı talebinin reddine, davacının iş akdinin davacı tarafından haklı nedenle fesih edildiği ve davacının bilirkişi raporunda ayrıntıları belirtilen işçilik alacaklarına hak kazandığı anlaşılarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur.
D) Temyiz:
Kararı davalılar avukatı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta mahkemece birden çok davalı olmasına rağmen kararda davalılar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve davacının hak ve alacaklarından hangi davalının sorumlu olduğu açıklanmadan "davalıdan" denilerek hüküm kurulmasının HMK’nın 297. maddesine aykırı olup, kararın salt bu nedenle bozulmasını gerektirmiştir.
2-Mahkemece karar başlığında davalı ... Limited Şirketi’nin davalı olarak gösterilmesi gerekirken bu şirketin ortaklarının davalı olarak gösterilmesi de hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı sair temyiz nedenleri incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 21/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.
SL