9. Hukuk Dairesi 2015/11464 E. , 2017/2279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle kısmen gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21/02/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, 1986 yılı Ocak ayında ... ve ailesine ait işyerlerinde çalışmaya başladığını, arada geçen sürede ..., ... ve ... (...) ailesinin sahibi ya da ortağı olduğu şirketlerde çalıştığını, bu çalışmasının aralıksız olarak 2008 yılı Nisan ayına kadar devam ettiğini, 2008 yılı Şubat ayında emekli olan müvekkilinin emekliliğine rağmen çalışmaya devam ettiğini, 2008 yılı Mart ayı sonrası asgari ücret üzerinden hesaplanarak yaklaşık 8.000 TL kıdem tazminatının ödendiğini, 1986 yılından itibaren aynı kişilere ait firmalarda aralıksız olarak çalıştığını ve aylık ücretinin 2.000 TL"nin üzerinde olduğunu, şirket yetkilileri tarafından kalan kısmın daha sonra ödeneceğinin söylenmesine karşılık daha sonra hakkının bu kadar olduğunu ve daha fazla ödemenin yapılmayacağının bildirildiğini, aynı şahıslara ait şirketlerde aynı kişilerin emir ve talimatları altında çalıştığı halde farklı işyeri ve taşeron firmalar üzerinden çalışıyormuş gibi gösterildiğini, müvekilinin haberi olmaksızın kağıt üzerinde giriş-çıkış işlemlerinin yapıldığını, 1986 yılından itibaren ..., ..., ..., ..., ... ve ... gibi farklı şirketlerde çalışmış gibi gösterilmesine rağmen hep aynı işverene ait işyerinde çalıştığını, çalışmasının son 5 yılında ise davalı ... şirketi bünyesinde görevlendirildiğini, çalışılan dönemde maaşının gerçek miktarın altında gösterilerek SSK primlerinin düşük yatırıldığını, 22 yıldır aynı işyerinde çalışmasına rağmen hiçbir zaman izin kullandırılmadığını, genel tatillerde çalışmasına ve fazla mesai yapmasına karşın ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek; kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalılar Vekilleri Cevaplarında Özetle:
Davalı ... A.Ş. vekili; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının çalıştığı süre içerisinde her türlü hakkının ödendiğini, işten ayrıldığı tarihte brüt maaşının 1.050 TL olduğunu, davacının müvekkili şirkette 01.03.1992-14.07.2003 tarihleri arasında çalıştığını ve iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek feshedildiğini, davacının tüm alacaklarını aldığına dair ibraname imzaladığını, daha sonra davacının tekrar müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, bu dönemde de maaş, mesai ve diğer tüm haklarının ödendiğini, bu dönemdeki çalışmasına tekabül eden kıdem tazminatının son işveren olan Aktepe İnş. Şirketi tarafından ödendiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili; davacının çalıştığı süre içerisinde maaşının, fazla çalışma ücretinin, ikramiye ve her türlü alacağının ödendiğini, davacının ayrıldığı tarih olan 09.02.2008 tarihinde brüt maaşının 1.770 TL .olduğunu, davacının 03.04.2007 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının hem bu döneme hem de bir önceki döneme ait kıdem tazminatının ödendiğini, çalıştığı döneme ait hiçbir hak ve alacağının kalmadığını savunmuştur.
Davalı ...A.Ş. vekili; arşivlerinde son 10 yıla ilişkin yapılan araştırmalarda davacının ismine rastlanmadığını, müvekkili şirket nezdinde bir çalışması olmadığından davanın hukuksal bir dayanağının olmadığını, şirketle hiçbir bağlantısı olmaması nedeniyle dava dilekçesinde yer alan beyanlara ilişkin açıklama yapabilme olanaklarının bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... A.Ş. şirket yetkilisi tarafından verilen 09/02/2011 tarihli yazıda davacının şirketlerinde çalışan biri olmadığı belirtilmiştir.
...A.Ş. ve ...A.Ş. davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacının iş sözleşmesinin hangi tarihte son bulduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı işçi, 2008 yılı Şubat ayında emekli olduğunu, emekliliğine rağmen çalışmaya devam ettiğini ve iş akdinin 2008 yılı Nisan ayında sona erdiğini ileri sürmüştür.
Davalı ... ... A.Ş. vekili ise davacının 09.02.2008 tarihinde ayrıldığını savunmuştur.
Mahkemece, davacının iş akdinin 29.02.2008 tarihinde sona erdiği kabul edilmiştir.
Davacı tanıklarının fesih tarihine ilişkin olarak açık bir beyanları bulunmamaktadır.
Dosyada yer alan davacıya ait sigortalı hizmet cetvelinde çalışmanın 29.02.2008 tarihinde son bulduğu görülmekte ise de, davalı ... ... A.Ş. tarafından sunulan belgeler arasında davacıya ait 2008 yılı Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ait ücret bordrolarının bulunduğu, ayrıca 04.03.2008 tarihli imzasız işe giriş bildirgesinin yer aldığı tespit edilmiştir.
Davacıya iş akdinin ne zaman sona erdiği açıklattırılarak (Nisan ayının hangi günü) ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler ile bir değerlendirmeye tabi tutularak fesih tarihi kesin olarak tespit edilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3- Hükme esas bilirkişi raporunda davacıya iş akdi devam ederken, 29.02.2008 tarihinde 8.063,83 TL ve 11.07.2003 tarihinde 14.947,19 TL kıdem tazminatı ödendiği kabuledilerek bu miktarların mahsubu ile kıdem tazminatı hesaplanmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; müvekkiline kıdem tazminatı olarak sadece 8.063,83 TL. nin ödendiğini, bunun dışında herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürmüştür.
Dosyada davacı adına brüt 15.037.412.009 (ESKİ) TL. kıdem tazminatı tahakkuku içeren ve davalı ... Elektirik Tic. AŞ tarafından tanzim edilen imzasız bir bordro ile 14.947.187.537 (ESKİ) TL. İçeren ibraname başlıklı belge yer almakta olup, öncelikle bu iki belgenin tek bir ödemeye ilişkin olup, olmadığı ve bu tutarın/tutarların davacıya ödenip ödenmediği araştırılmaksızın söz konusu 14.947.19 ( YENİ ) TL. nin kıdem tazminatı hesaplanırken mahsup edilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıdan yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/02/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.