9. Hukuk Dairesi 2015/7564 E. , 2017/1977 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının ihbar süresine uyulmadan işten çıkarıldığını, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, ... Şirketi"nin kumaşların boyanması, şardon ve sanfor yapılması, silikon ve enzim yapılması, diğer kimyasal ve kumaş tekstil konusundaki işçiliklerinin tamamlanması, kesilerek dikime hazır hale getirilmesi ve yıkama ve paketleme işlemlerini tamalayarak yarı madde halindeki kumaşları kesim, dikim, baskı, nakış, ütü, paketleme gibi kanfeksiyon işlerini yapmak ve ihracaata hazır hale getirmek için diğer davalı ... Şirketi"ne sevkettiğini, ... Şirketi tarafından ihracaata hazır hale getirilen ürünlerin yeniden ... Şirketi"ne sevkedildiğini, ve bu Şirket tarafından ihracaatın yapıldığını, bu şirketler arasında asıl-alt işverenlik de bulunduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, şirketler arasında asıl-alt işverenlik veya organik bağ bulunmadığını, davalıların tekstil sektörünün birbirinden farklı alt kollarında faaliyet gösterdiklerini, ... Şirketi"nin, tekstil firmalarına ait ham kumaşları yıkamak ve işlemek şeklinde alt hizmet verdiğini, ... Şirketi"nin sadece tekstil firmalarına ait ürünlerin parça başı fason dikim işini yaptığını, bu iki firmadan herhangi birinin nihai ürün ortaya koymak amacı ile bir diğeri ile alt hizmet ilişkisine girmesinin teknik açıdan mümkün olmadığını, zira her 2 şirketin de teknik ve ticari alt yapısı itibari ile sıfırdan nihai ürün ortaya koymadığını, davalı ... Şirketi"nin 2010 yılından itibaren krize girdiğini, 2012 yılı sonlarında faaliyetini durdurduğunu, ... Şirketi"nin ise ara vermedeen devam ettiğini, demek ki 2 şirket arasında hiç bir ilgi bulunmadığını, davacının ... Şirketi"nin çalışanı olduğunu, davacının ... Şirketi"nin mali krize girmesi nedeni ile işten çıkarıldığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının 26/01/2006 - 13/02/2012 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde çalıştığı, iş akdinin 13/02/2012 tarihinde davalılar tarafından feshedildiği, davacının aylık ücretinin yemek vs. sosyal yardımların ilavesi ile brüt 2.109,59 TL olduğunun mevcut delil ve tanık beyanları ile anlaşıldığı, iş aktinin feshinin ekonomik sebeplerle davalılar tarafından haksız olarak yapıldığı, davalı şirketlerin ortaklarının aynı olması ve ortaklar arasında akrabalık ilişkilerinin bulunması, aynı adreste faaliyette bulunmaları, işyerlerinin aynı binada bulunması, her iki şirket işçilerinin aynı yemekhane ve servis hizmetinden birlikte yararlanmaları, her iki davalı şirketin aynı iş organizasyonu kapsamında birlikte çalıştığı, davacının da her iki davalı şirkete hizmetini tahsis etmesi, davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu sonucunu doğurduğundan davalıların birlikte sorumlu oldukları kanaatine varıldığı, nitekim organik bağ konusunda Bakırköy 31.İş Mahkemesinin 2013/497 E 2013/117 K sayılı kesinleşen kararının da mevcut olduğu, iş akdinin feshinde yasal bildirim sürelerine uyulmadığı, davacının yıllık izinlerini kullandığının davalı tarafından yazılı belge ile ispatı gerekmekte olup, davalı bu hususu ispat edecek belgeler ibraz etmediği, davacının aylık ücretinin ödendiğinin davalı tarafından yazılı belge ile ispatı gerekmekte olup, davalı bu hususu ispat edecek belgeler ibraz etmediği, davacının bu süreyi aşar şekilde haftada 2 saat fazla mesai yaptığı mevcut delil ve tanık beyanları ile anlaşıldığı, bu ücretin ödendiğini gösteren belgeler davalı tarafından sunulmadığı, bilirkişi raporu ile belirlenen fazla mesai alacağından işçinin raporlu, mazeretli, izinli olduğu günler ile çalışılmayan günler göz önünde bulundurularak Türk Borçlar Kanunu 51-52 ( eski Borçlar Kanunu 43-44 ) maddeleri gereğince takdiren %30 oranında indirim yapıldığı, davacının dini bayramlar ve yılbaşı hariç diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının mevcut delil ve tanık beyanları ile anlaşıldığı, bu günlere ilişkin ücretin ödendiğini gösteren belgelerin davalı tarafından sunulmadığı, bilirkişi raporu ile belirlenen genel tatil alacağından işçinin raporlu, mazeretli, izinli olduğu günler ile çalışılmayan günler göz önünde bulundurularak Türk Borçlar Kanunu 51-52 ( eski Borçlar Kanunu 43-44 ) maddeleri gereğince takdiren %30 oranında indirim yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı ... Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı ... Şirketi"nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde davacının 48 gün yıllık izin hakkı kaldığı belirtilmiştir. Davacı bu beyan ile bağlı olduğundan yıllık izin ücreti 48 gün üzerinden hesaplanmalıdır.
3-Dava dilekçesinde davacının yıllık 5 gün ulusal bayram genel tatil çalışması yaptığı belirtilmiştir. Ancak hükme esas bilirkişi raporunda 2010 ve 2011 yılları için 5,5"ar gün üzerinden bu alacak kalemi hesaplanmıştır. Dava dilekçesindeki bu beyan davacıyı bağlayacağından, 2010 ve 2011 yılları için de 5"er gün üzerinden hesaplama yapılmalıdır. HMK"nun 26. maddesindeki taleple bağlılık kuralının ihlali hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.