15. Ceza Dairesi 2018/967 E. , 2019/582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157, 53 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda, dosyanın tevdi edildiği uzlaştırma bürosunca yapılan işlemlerin tarafların uzlaşamamaları nedeniyle sonuçsuz kaldığı belirlenmekle yapılan incelemede;
Sanıkların köylerine gitmek amacıyla bekleyen şikayetçi ile eşinin yanına ... plakalı otomobille yaklaşarak araca binmelerini sağladıkları ve yolculuk esnasında muhtarı tanıyormuş imajı yarattıkları, yolda ahbaplığı ilerlettikten sonra şikayetçinin evinde oturdukları esnada sanıkların, köylerinde süt fabrikası kurmayı düşündüklerini, 25.000,00 TL vermesi halinde ortak yapabileceklerini söyleyerek bu yönde ikna çalışmaları başlattıkları, şikayetçinin bunu kabul etmesi üzerine ondan 21.500,00 TL aldıktan sonra değişik tarihlerde ve farklı bahanelerle para alarak şikayetçiyi toplamda 120.000,00 TL zarara uğratmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Sanıkların aşamalardaki savunmalarında, hiçbir şekilde Eskişehir’e gitmediklerini, kimliklerini kaybetmiş olmaları nedeniyle bunun kötüye kullanıldığını, birbirlerini dahi tanımadıklarını belirterek suçlamaları kabul etmemeleri ile sanık ...’nin nüfus cüzdanını 2002-2004 yılları arasında kaybettiğine ilişkin gazete ilanını dosyaya sunmuş olması yanı sıra adı geçen sanık hakkında değişik illerde yürütülen soruşturma ve davaların takipsizlik ya da beraat kararları ile sonuçlanması ve mahkemece Ankara Kriminal raporunda belirtilen 2 ve 7 numaralı fotoğrafların sanık ... Yıldız’a olduğunu belirtilerek hüküm kurulmuş olması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakılmaksızın ortaya çıkarılması bakımından, sanık ...’ye bilirkişi raporunda belirtilen ve üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu Kızılırmak noterliğinden alınmış kira kontratının kendisine ait olup olmadığının sorulması ile nüfus müdürlüğüne yazı yazılarak, sanıkların hangi nedenlerle ve ne zaman kimlik kartı değişim talebinde bulunduklarının sorulması ile buna ilişkin belgelerin istenilmesi, diğer taraftan, şikâyetçi vekilinin beyanlarında geçen... plakalı aracın suç tarihinde kimin üzerine kayıtlı olduğu ve kimler tarafından kullanıldığının tespiti ile şikayetçinin kullandığı cep telefonu numarasının kimler tarafından ve nerelerden arandığı hususlarına ilişkin kayıtların istenilmesi, ayrıca sanıkların suç tarihlerinde kullandıkları telefon hatlarına ilişkin arama kayıtları da getirtilerek Eskişehir, İzmir ya da Ankara’da bulunup bulunmadıkları ile birbirleriyle tanışıp tanışmadıkları hususlarının açıklığa kavuşturulması, yine, ... seri numaralı nüfus cüzdanlarındaki resimlerin aynı kişiye ait olmamasına rağmen, tanık İsmail’in beyanlarında, her ikisinde bulunan fotoğrafların ...a ait olduğunu, sadece saçlarını değiştirmiş olabileceğini belirtmesi nedeniyle yanıldığı da dikkate alınarak, sanıkların şikayetçi ve tanıklarla yüz yüze ya da SEGBİS yoluyla yüzleştirilmelerinin sağlanması ile Adli Tıp Kurumunun raporunda belirtilen eksiklikler de giderilmek suretiyle PTT makbuzu ile diğer banka makbuzlarındaki imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığına ilişkin rapor aldırılması, aynı şekilde şikayetçi ile tanıklar İsmail ve ...’ın sanık ...’yi karakolda bir kaç kişinin arasından usulüne uygun bir şekilde teşhis ettiklerine dair tutanakların da temin edilmesi sonucunda, toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanıkların, değişik bahanelerle ve farklı zamanlarda şikâyetçiden menfaat temin ettiklerinin iddia ve kabul edilmesine karşın, TCK’nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükümlerince cezalarının artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı kanunun 326. maddesi gereğince sonuç ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 11.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.