Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2239
Karar No: 2019/6550
Karar Tarihi: 22.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2239 Esas 2019/6550 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/2239 E.  ,  2019/6550 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacılar vekili ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Asıl dava davacılar vekili, 08.04.2012 tarihinde davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş.’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı, ...’a ait, sürücü ... idaresindeki otobüsün şerit ihlali yaparak davacılar murisi sürücü ... idaresindeki araca çarpması sonucunda meydana gelen kazada ... ’ın vefat ettiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu belirterek davacı eş Ayşe için 45.000,00 TL, çocukların her biri için 5.000,00’er TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın, davacı eş Ayşe için 5.000,00 TL, müteveffanın çocukları
    ..., ..., ..., ..., ... için 1.000,00‘er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile araç hasarı için 20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini istemiş; 10.12.2013 tarihli dilekçe ile talebini davacı eş Ayşe için 172.702,34 TL, Selahattin için 13.851,20 TL, Murat için 31.041,92 TL, Tuba için 71.712,73 TL, Kübra için 77.912,55 TL, Zehra için 77.912,55 TL olmak üzere toplam 445.133,29 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Diğer davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacıların maddi tazminat yönünden davalarının kabulü ile davacı ... için 172.702,34 TL, Selahattin için 13.851,20 TL, Murat için 31.041,92 TL, Tuğba için 71.712,73 TL, Kübra için 77.912,55 TL ve Zehra için 77.912,55 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (davalı sigortanın sorumluluğunun poliçe teminat ile sınırlandırılmasına), davacıların manevi tazminat yönünden taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 20.000,00 TL, diğer davacılar Mehmet Ali, Halil, Hülya, Mustafa, Ömer, Fatih, Selahattin, Murat, Kübra, Zehra ve Tuğba için 5.000,00"er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ... ve Abdurrahim"den tahsiline, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hükmün, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27/01/2016 gün ve ... Esas 2016/999 karar sayılı ilamı ile "müteveffanın gelirinin somut ve ispata yarar delillerle sübuta ermediği, desteğin tüm ticari defter ve vergi kayıtlarının getirilerek uzman bilirkişi marifetiyle gelirinin araştırılması ve desteğin kuyumculuk yapmakla işletmesinin mirasçılara kalacağı gözönünde bulundurularak yaptığı işe katkısının ne kadar olabileceği üzerinde durularak desteğin elde ettiği gelirin belirlenmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Davacılar vekili birleşen dava ile görme engelli davacı ..."ın babasının desteğinden yoksun kaldığını belirterek şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiş, 20/09/2018 havale tarihli dilekçesi ile talebini birleşen dosya davacısı Halil yönünden artırarak 50.061,27 TL olarak ıslah etmiştir.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, asıl dava yönünden davacıların maddi tazminat talepleri yönünden davalarının kısmen kabulü ile davacı ... için 119.845,23 TL, davacı ... için 2.552,77 TL, davacı ... için 4.564,51 TL, davacı ... için 21.281,23 TL ve davacı ... için 29.389,71 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara
    verilmesine (davalı sigortanın sorumluluğunun poliçe teminat miktarı olan 200.000,00 TL ile sınırlandırılmasına); manevi tazminata ilişkin hükme yönelik temyiz talebi reddedilerek kesinleştiğinden araç hasar bedeline yönelik talep ise temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının birleşen dosya Şanlıurfa 1.ASHM"nin 2017/177 esas sayılı dosya yönünden talebinin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından reddine karar verilmiş; hüküm, asıl davada davacılar vekili ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda bozma öncesi mahkemece alınan hesap bilirkişi raporunda kuyumculuk yapan müteveffanın (desteğin) geliri hesaplanırken, Şanlıurfa Esnaf ve Sanatkâr Kuyumcular Odası"ndan sorulan ücrete ilişkin müzekkere cevabına istinaden 5.000,00 TL gelir elde edebileceği değerlendirilerek bu miktar üzerinden tazminat hesabı yapılmış; Dairemizce müteveffanın gelirinin somut ve ispata yarar delillerle sübuta ermediği dikkate alınarak, desteğin tüm ticari defter ve vergi kayıtlarının getirilerek uzman bilirkişi marifetiyle gelirinin araştırılması, desteğin kuyumculuk yapmakla işletmesinin mirasçılara kalacağı gözönünde bulundurularak yaptığı işe katkısının ne kadar olabileceği üzerinde durularak destek hesabında bu miktarın esas alınması gerekeceğinin düşünülmesi ve destek zararının hesaplanması gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında gelirin tespitine yönelik aldırılan mali müşavir bilirkişi raporunda murisin gelir vergisi beyannamelerine göre asgari ücret altında gelir elde ettiği tespit edilmiş, bu tespite dayanılarak hazırlanan hesap bilirkişi raporunda ise gelirin asgari ücret altında olamayacağı kabulü ile asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmış, mahkeme hesaplanan miktar üzerinden tazminata hükmetmiştir. Ancak tazminata esas alınan desteğin gelirinin belirlenmesine ilişkin araştırma yetersiz olup bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir.
    Dosya içerisindeki mevcut bilgi ve belgelere göre kuyumculuk işini yürüten desteğin aylık asgari ücret altında geliri olduğunun kabulü mümkün olmayıp bu husus hayatın olağan akışına uygun görünmemektedir.
    Yine, desteğin ölümünden sonra kuyumcu dükkanının miras yoluyla davacılara intikal edeceği, desteğin kuyumculuk işini yürütürken kişisel yetenek ve emeği ile gelire sağladığı katkı oranında, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığının kabulü gerekecektir. Mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir irdeleme ve araştırma yapılmadan, asgari ücret üzerinden gelire göre hesaplanan tazminatın hüküm altına alınması doğru değildir.
    Bu durumda mahkemece, davacılar desteğinin kuyumcu olduğu ve bu işten asgari ücret elde ettiğinin kabulünün hayatın olağan akışı karşısında mümkün olmadığı dikkate alınarak kişisel yetenek ve emeği ile gelire sağladığı katkısı tespit edilerek gelirinin belirlenmesi; desteğin net biçimde saptanan geliri üzerinden hesap yapılması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Mahkemece, dava dilekçesinde davacı ... için destekten yoksun kalma tazminat talebinde bulunulmuş olmasına rağmen bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında davacının bu talebi ile ilgili olarak bu hususta olumlu olumsuz hüküm kurulmaması doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
    Birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    3-Birleşen dava davacısı ... vekili; 27.01.2016 tarihli bozma ilamı sonrası verdiği 18.04.2017 tarihli dava dilekçesi ile asıl davada talep edilmeyen ve hüküm altına alınmayan bir talepte bulunarak, dava konusu kazanın meydana gelmesiyle %100 görme engelli olan davacının, muris babasının maddi desteğinden yoksun kaldığı iddiası ile tazminat talebinde bulunmuş, Şanlıurfa 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 05.04.2018 tarihli karar ile davanın Şanlıurfa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/382-2019/88 sayılı dosyası (bozma ilamına konu) ile birleştirilmesine karar verilmiş ve davacı vekili 20.09.2018 tarihinde talebini ıslah etmiştir.
    Mahkemece bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle davacı ..."ın destekten yoksun kalma talebinin reddine karar verilmişse de, birden fazla uyuşmazlığın tek dosya üzerinden çözüme kavuşturulması bu davaların bağımsız niteliklerini ortadan kaldırmayacağından, bağımsız bu davada talep edilen bedelin ıslahının asıl davaya ilişkin bozma ilamından sonra yapılması sebebiyle talebin reddedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl dava davacıları ile birleşen dava davacısına geri verilmesine 22/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi