17. Hukuk Dairesi 2016/13227 E. , 2019/6548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalının ZMSS sigorta poliçesi ile sigortacısı olduğu, dava dışı sürücü ... sevk ve idaresindeki aracın 21.01.2014 tarihinde davacı ..."ın kayınpederi ve davacı ..."ın babası yaya ... "a çarpması sonucu ... "ın hayatını kaybettiğini, davalıya başvuru yapılmışsa da ödemeye ilişkin taleplerinin reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı ... için 3.500,00 TL ve davacı ... için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için 900,00 TL ve davacı ... için 100,00 TL cenaze ve defin giderinin haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 21.01.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 29/04/2016 havale tarihli dilekçesinde davacı ... için 900,00 TL olan cenaze ve defin giderini 2.500,00 TL ve 3.500,00 TL olan destekten yoksun kalma tazminatını 9.125,79 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ..."ın müteveffanın gelini olup eşinin sağ olduğu ve davacı tarafça destek ilişkisinin ispatlanmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın davacı ... yönünden reddine, davanın davacı ... yönünden kabulü ile 9.125,79 TL
destekten yoksun kalma tazminatı ve 2.500,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 11.625,79 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu miktarın 4.400,00 TL"sine temerrüt tarihi olan 24.04.2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle ölümden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup davacılar vekili dava dilekçesinde davacı ... için 4.400,00 TL ve davacı ... için 600,00 TL maddi tazminat talep etmiş, yargılama sırasında davacı ... için maddi tazminat talebini toplam 11.625,79 TL"ye yükseltmiştir.
Somut olayda mahkemece hükmedilen maddi tazminata, dava edilen "4.400,00 TL"lik kısım için temerrüt tarihinden faiz işletilmesine karar verilmiş, ıslah edilen kısımla ilgili faiz yönünden davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. maddesinde "(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir.
Söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına göre davacının alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekteyken, ıslah edilen kısımla ilgili faiz yönünden davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş olması doğru değil, bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. Maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendindeki "bu miktarın 4.400,00 TL"sine temerrüt tarihi olan 24.04.2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına," ibaresinin çıkarılmasına, yerine "bu miktara temerrüt tarihi olan 24.04.2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.