17. Hukuk Dairesi 2016/9321 E. , 2019/6540 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkil şirkete Kobi Paket Sigortası ile sigortalı ... adresinde bulunan Üstün Grup Alüm. Cam. İnş. Dek. Taah. San. Tic. Ltd. Şti"ne ait işyerinde pis suyun geri tepmesi sonucu işyerindeki emtia ve demirbaş eşyalarda 22.10.2013 tarihinde hasar meydana geldiğini, bu hasar nedeniyle müvekkil şirketçe sigortalısına ödeme yapıldığını, zarara sebebiyet veren bina maliki ..."na rücu edilerek hakkında ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, borçlunun yetkiye ve borca itiraz ettiğini ancak yetkili mahkemenin HMK"nın 16. maddesi gereğince Ankara Mahkemeleri olduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının yetki ve borca yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun toplam alacağının %20"sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile temerrüt tarihi olan 27.12.2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte 5.000,00 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı ..., bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı
ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı taraf, pis suyun geri tepmesi neticesinde dava dışı sigortalı işyerinin hasarlanması sebebi ile ödediği tazminat bedelinin rücuen tahsilini talep etmiştir. Mahkeme tarafından, sigortalı işyerinin bulunduğu binaya ilişkin tapu kayıtları getirtilmiş ve ana taşınmazda tapunun cevabı yazısına göre kat mülkiyetinin kurulu olduğu anlaşılmıştır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin ana gayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde, "kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği" düzenlemesine yer verilmiştir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"ndan kaynaklandığı dikkate alınarak, davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.