Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/647
Karar No: 2018/980
Karar Tarihi: 25.04.2018

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/647 Esas 2018/980 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, davacı firmaya ait tır ile kaçakçılık yaparak şirketi zarara uğrattığı iddiasıyla maddi tazminat istemiyle dava açılmıştır. Davacı tarafından açılan bu davada, mahkeme iş mahkemesinin görevine giren bir dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermemiş ve davanın esasına girerek hüküm kurmuştur. Ancak, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, iş sözleşmesi nedeniyle açılan davanın iş mahkemelerinde görülmesi gerektiğine karar vermiştir. Bu nedenle, Hukuk Genel Kurulu da Özel Daire bozma kararına uyarak, mahkemenin görevsizlik kararı vermemesine dair direnme kararını bozmuştur. Kararda, iş sözleşmesi nedeniyle açılan davaların iş mahkemelerinde görülmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 1. maddesi, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2017/647 E.  ,  2018/980 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah.sıfatıyla)


    Taraflar arasındaki ‘tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) davanın kabulüne dair verilen 11.02.2014 gün ve 2012/128 E., 2014/55 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 09.06.2014 gün ve 2014/15497 E., 2014/17936 K. sayılı kararı ile:
    “…Taraflar arasındaki ilişki hizmet sözleşmesine dayanmaktadır. Bu gibi hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların İş Mahkemelerinde görülmesi 4857 ve 5521 sayılı kanunların 1.maddeleri hükümleri gereğidir. Düzce"de ayrıca İş Mahkemesi bulunduğuna göre bu husus gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken mahkemece işin esasına girişilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu yönlerin gözden kaçırılması bozma nedenidir…”
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili davalı ..."in müvekkili şirketin bünyesinde şoför olarak çalıştırılmak üzere işe alındığını, davacı şirkete ait muhteviyatı taşımak üzere davalıya 81 DY 130 plâkalı tırın verildiğini, davalının Almanya"dan tır karne muhteviyatına uygun yükü yükleyip, Türkiye üzerinden İran"a gitmek üzere Kapıkule Gümrük sahasına geldiği sırada araçta yapılan aramada beyan haricinde 249 koli filtreli sigara kâğıdının ele geçirildiğini, davalının müvekkiline ait tır ile kaçakçılık suçu işlediğini, olay ile ilgili Edirne Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmanın devam ettiğini, müvekkiline ait tırın kaçakçılık suçuna karışması nedeniyle iki gün boyunca bağlı kaldığını, bu nedenle şirketin kazanç kaybına uğradığını, tırın iade işlemlerinin yapılması için Edirne-Kapıkule’ye özel araçla gidildiğini ve masraf yapıldığını, Edirne"de bu işlemleri takip etmek amacıyla 2.500 TL avukatlık ücreti masrafı yapıldığını, müvekkiline ait tırın suça konu edildiğinden nedeniyle Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün kararı ile davacının tüm tırlarının tır sisteminden 21 gün süre ile ihraç edildiğini, bu karar aleyhine idare mahkemesinde yürütmenin durdurulması istemli iptal davası açıldığını, bununla ilgili olarak da 4.000 TL masraf yapıldığını ileri sürerek, maddi zararın şimdilik belirsiz olması nedeniyle öncelikle davacının uğradığı zararın tespitine ve tespit edilen zararın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, tazminat talebinin belirsiz nitelikte olduğunun kabul edilmemesi hâlinde ileride fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.500 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı farazi bedeller üzerinden dava açıldığını belirtmek suretiyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davacı şirket bünyesinde şoför olarak çalışan davalı ..."in 05.02.2012 tarihinde şirkete ait tırla kaçakçılık yaptığından bahisle araca geçici olarak el konulduğu, davacının tırlarının tır sisteminden ihraç edilmesine ilişkin zararın miktarının idare mahkemesi kararından sonra belli olacağı, kaldı ki İdare Mahkemesince yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, bu nedenle ihraç dolayısıyla dava tarihinde oluşan bir zararın bulunmadığı, her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesinin gerektiği, davacı şirket tarafından açılan davaların takip edilmesi için 6.000 TL avukatlık ücreti ödendiği, ayrıca davacının 2.200 TL yol masrafı yaptığı gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak 6.500 TL"nin davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
    Karar davacı vekilince temyiz edilmiş, Özel dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiş; direnme kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık: davacı şirkette tır şoförü olarak çalışan davalının eylemi nedeniyle oluşan zararın haksız fiilden mi yoksa iş sözleşmesine aykırı eylemden mi kaynaklandığı; burada varılacak sonuca göre zararın tazmini için açılan davada görevli mahkemenin iş mahkemesi mi yoksa genel mahkemeler mi olacağı noktasında toplanmaktadır.
    Genel anlamda bir mahkemenin görevi: belirli bir davaya, dava konusunun niteliği veya değerine göre o yerdeki aynı yargı koluna ait ilk derece (hüküm) mahkemelerinden, hangisi tarafından bakılabileceğini belirtir. Bir yerdeki ilk derece (hüküm) mahkemeleri; genel mahkemeler ve özel mahkemeler olmak üzere ikiye ayrılır. Genel mahkemeler ise asliye ve sulh hukuk mahkemesi olmak üzere ikiye ayrılır. Hangi davalara; özel mahkemelerde, hangi davalara genel mahkemelerde bakılacağı ve genel mahkemelerde bakılacak davalardan hangilerine asliye hukuk mahkemesinde, hangilerine sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hususuna görev, bunu düzenleyen kurallara da görev kuralları denir.
    Diğer taraftan gerek mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesine gerekse 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5’inci maddesine göre iş mahkemelerinin görevi; “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı şirket bünyesinde tır şoförü olarak çalışan davalının, iş ilişkisi devam ederken davacıya ait tır ile kaçakçılık yaptığı ve bu eylemi nedeniyle davacı şirketi zarara uğrattığı iddiasıyla, eldeki dava açmıştır. Uyuşmazlıkta taraflardan davacı şirketin işveren, davalı ...’in işçi sıfatını taşıdıkları ve zararın adı geçenin iş sözleşmesi devam ederken yapmış olduğu hizmetten kaynaklandığı hususu dikkate alındığında davaya bakmakta görevli olan mahkeme iş mahkemesidir.
    Bu nedenle mahkemece mutlak şekilde iş mahkemelerinin görevine giren davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru değildir.
    O hâlde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3’üncü maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429’uncu maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,


    aynı Kanunun 440’ncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.04.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi