5. Ceza Dairesi 2012/12632 E. , 2014/1375 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet almak, rüşvet vermek, zimmet, denetim görevini ihmal ederek zimmete sebebiyet vermek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/02/2008 günlü 2007/9-230 Esas ve 2008/23 sayılı Kararı uyarınca tayin olunan ceza miktarı nazara alınarak sanıklar ... ve ... müdafiilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2012 tarihli, 2012/420 Esas, 2012/1771 sayılı Kararına göre, hükümden sonra 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin sadece karşılıksız yararlanma suçlarını kapsadığı anlaşıldığından, anılan Kanunun rüşvet suçu yönünden getirdiği düzenlemeler de gözetilerek yapılan incelemede;
Sanıklar ... ve ... hakkında rüşvet almak, rüşvet vermek suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık ... hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında rüşvete aracılık etmek suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suçlarda, özel faillik niteliği taşıyan kişilerin fail olabileceği, kamu görevlisi olmayan sanık ..."ın orman muhafaza memuru olan sanık ..."ın rüşvet teklifini diğer sanık ..."a ileterek bu sanıktan aldığı parayı ..."a vermek şeklinde gerçekleşen eyleminde ancak suça yardım eden olarak sorumlu tutulabileceği dikkate alınıp cezasından TCK"nın 39/1. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden fazla ceza tayini,
Sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık ..."un mağdur ..."dan tahsil ettiği 2.750 TL"yi kayıtlara geçirmeyerek mal edinmesi eyleminin ilgilisinin müracaatı, tanık beyanı ve daire dışı araştırmalarla ortaya çıktığının anlaşılması karşısında, nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu gözetilmeden sadece basit zimmet suçundan hüküm kurulması,
Sanığın zimmetine geçirdiği, 2.750 TL"nin suç tarihi itibarı ile ekonomik koşullar ve paranın alım gücü nazara alındığında değerinin hafif olduğu dikkate alınıp hakkında TCK"nın 249. maddesi uygulanarak tayin edilen cezasından indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde ise;
Sanığın ... tarafından yakacak ihtiyacı için ilgilisinden tahsil edilen 2.750 TL’nin kurum hesaplarına yatırılmayarak mal edinilmesi şeklinde gerçekleşen ve kurum içi denetimle ortaya çıkarılması mümkün olmayan eylemi, haricen daha sonra öğrenmesi üzerine kurum zararının giderilmesini istemesine rağmen yasal işlem yapmadığının anlaşılması karşısında; eylemin TCK’nın 251/1. maddesindeki suçu oluşturacağı yönündeki tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın eyleminin TCK’nın 279/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmayacağı karar yerinde tartışılmadan dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
TCK"nın 3/1. madde ve fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenleme karşısında, temel ceza ilgili kanun maddesinde öngörülen alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle belirlenirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar hep birlikte değerlendirilip aynı Kanunun 61/1. madde ve fıkrasında yedi bent halinde sınırlı sayılan hangi ölçütlere ne şekilde dayanıldığı somut gerekçelerle ve denetime olanak verecek şekilde gösterilmeyerek mal edinilen 2.750 TL’nin değeri de nazara alınmadan üst sınıra yakın şekilde ceza tayin edilmesi,
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık ... hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.