MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 52/2-4, ve 53, 58 ve 63. maddeleri
gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle bozma sonrası dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede,
Sanık ...’un, dosyaları tefrik edilerek haklarında ayrı yargılama yapılan sanıklar ..., ..."ın eşi olarak tanıtılan faili meçhul bayan ve ... ile birlikte hareket edip, katılanın oto pazarında satışa çıkardığı aracını pazarlık yaparak satın almak için anlaştıkları, noter satışı için buluştuklarında katılanın parayı almadan aracın devrini vermek istememesi üzerine, gruptan bir kişinin banka hesap cüzdanı göstererek güven oluşturduğu, aracın devrinin yapılmasından hemen sonra parayı çekip vereceklerini söyledikleri, bu şekilde aldatılan katılanın aracın devrini verdiği, devir işleminin ... isimli kişinin üzerine yapıldığı, aracın trafik tescil işlemlerini yaptıkları sırada, ...’ın bir polisin yanına gidip geldiği, öğleden sonra gelin dediklerini söyleyerek oradan hep beraber ayrılıp çay bahçesinde oturdukları, yanlarındaki bayanın çantasını araçta unuttuğunu söylemesi üzerine, ...’ın çantayı almak bahanesiyle katılandan aracın anahtarını istediği ve daha sonra anahtarı katılana unutturarak gizlice sanık ..."a verdiği, sanık ...’nin telefon görüşmesi yaparak ve geri geleceğini söyleyerek oradan ayrıldığı, aynı şekilde ..."ın da bir süre sonra çay bahçesinden ayrıldığı, katılanın bir kağıdı incelediği sırada diğer iki kişinin de oradan uzaklaşması şeklinde gerçekleşen somut olayda; sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümde, adli para cezasının 20 eşit taksit halinde ödenmesine ve taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğine karar verildiği halde, ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği hususunda sanığa ihtarat yapılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının taksitlendirmeye ilişkin bölümüne “geri kalan kısmın tamamının tahsil edilmesine“ ibaresinden sonra ”ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği hususunda sanığa ihtarat yapılmasına"" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.