13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11111 Karar No: 2017/9977 Karar Tarihi: 20.10.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/11111 Esas 2017/9977 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/11111 E. , 2017/9977 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile yapılacak kazı çalışmasına ilişkin protokol imzaladıklarını, bu protokol gereği makinalarının 285 saat çalıştığını ancak hiç ücret alamadığını, alacağın tahsili amacıyla başlattığı takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, somut olayda uyuşmazlık, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalı, tacir olmadığı gibi eldeki davada Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Hal böyle olunca davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. O halde mahkemece, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre temyiz eden davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.