17. Hukuk Dairesi 2015/8218 E. , 2018/1662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının 29/04/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıların yakını yaya ..."nun 08/06/2012 tarihinde vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ..."ın asli kusurlu olduğunu, kazada ölen ...’nun eşinden boşandığı çocuğu olmadığı, yaşamını yeğeni ve onun çocukları ile sürdürdüğünü, ...’nun ölümünün yanında yaşayan küçükler ... ve ... ile babaları ..."ın ve birlikte yaşadığı yeğenlerini derinden üzdüğünü, davacıların ...’nun desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek küçük davacılar ... ve ... için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 2.000,00"er TL destekten yoksun kalma ve her bir davacı için ayrı ayrı 7.000,00"er TL manevi tazminatın ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekilleri, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 2.000,00 TL maddi, 2.000,00 TL manevi, davacı ... için 1.221,68 TL maddi, 2.000,00 TL manevi, davacı ... için 2.000,00 TL manevi tazminatın murisin ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (davalı ... şirketinin maddi tazminat ve dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte poliçe miktarı ile sınırlı olarak) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2015 yılı için 2.000,80 TL"dir.
Temyize konu karar, hükmedilen maddi ve manevi tazminat tutarı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı ... vekilinin davacılar lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına ve özellikle manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56 (eski BK 47) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-)Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmesi gerekmektedir.Somut olayda; her bir davacı lehine kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden AAÜT uyarınca ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yöndeki yanılgının giderilmesi de yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte bulunmadığından 6100 sayılı HMK.nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK.nın 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinde yer alan "kabul edilen maddi tazminat davasına yönelik olarak yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 1.500,00 TL ücreti vekalet ile kabul edilen manevi tazminat davasına yönelik olarak yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.500,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacılara verilmesine" ibaresinin çıkarılarak yerine "kabul edilen maddi tazminat davası bakımından ... lehine 1.500,00 TL, ... lehine 1.221,68 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile anılan davacılara verilmesine; kabul edilen manevi tazminat bakımından tüm davacılar lehine ayrı ayrı 1.500,00’er TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile tüm davacılara verilmesine" ibaresinin eklenerek hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı ..."a geri verilmesine 09.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.