Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/30871
Karar No: 2016/3474
Karar Tarihi: 22.02.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/30871 Esas 2016/3474 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı şirkette usta olarak çalışırken 10 ay sigortasız çalıştırıldığını, işine son verildiğini ve alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davacının fazla mesai ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsiline hükmetmiş ancak kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti istemlerini reddetmiştir. Karar taraflar tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, davalının temyiz talebini, temyiz sınırını aşması nedeniyle reddetmiş ve davacının temyiz itirazlarını değerlendirerek, mahkemenin hüküm kurduğu hizmet süresinin eksik belirlendiği, fazla mesai ve asgari geçim indirimi alacaklarının raporlar değerlendirilmeden hüküm altına alındığı ve hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmediği gerekçeleriyle kararı bozmuştur. Kararda, İş Kanunu'nun 92/3 maddesi ile HUMK'nun 427/2 ve 432/4 maddeleri de açıklanmıştır.
9. Hukuk Dairesi         2014/30871 E.  ,  2016/3474 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirkette 26/01/2011 tarihinde usta olarak işe başladığını, ancak davalının müvekkilini yaklaşık 10 ay sigortasız çalıştırdığını, 04/08/2012 tarihinde işine son verildiğini, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususların gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile fazla mesai ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Davalının temyizi yönünden;
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3. Madde 1. Fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
    Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 427/2 maddesi uyarınca temyiz edilemez.
    Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
    Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
    İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
    Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
    Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
    Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
    Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
    Dosya içeriğine göre; temyize konu edilen miktar 801,36 TL olup, karar tarihi itibariyle 1.890,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin HUMK.nun 427/2, 432/4 maddeleri uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
    2-Davacının temyiz itirazları yönünden;
    a) Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    b) Davacının hizmet süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Mahkemece davacının işe giriş tarihi savunma gibi 19/10/2011 olarak belirlenmiş ve hizmet süresi 1 yılı doldurmadığı gerekçesiyle davacının kıdem tazminatı ile İş Kurumu Genel Müdürlüğü İş Müfettişi raporundan davacının davalı işyerinde 1 yıldan fazla çalıştığı anlaşılmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 92/3 maddesi uyarınca "Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir."
    Mahkemece İş Kurumu Genel Müdürlüğü İş Müfettişi raporu tüm ekleri ile birlikte getirtilerek ve davacı tanık beyanları da değerlendirilerek davacının hizmet süresinin tespit edilmesi, buna göre hizmet süresi 1 yılın üzerinde olan davacının ödenmeyen ücret ve fazla mesai alacaklarının bulunduğu, bu nedenle iş akdinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği anlaşıldığından, davacının kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti isteminin kabulüne karar verilmesi ve kabul edilen işçilik alacaklarının da bu hizmet süresi üzerinden belirlenmesi gerekirken eksik belirlenen hizmet süresine göre hüküm kurulması hatalıdır.
    c) Fazla mesai ve asgari geçim indirimi alacakları yönünden dosyada iki adet rapor bulunmakta olup, mahkemece ek rapor değerlendirilmeden ve kök rapora neden üstünlük tanındığı gerekçelendirilmeden hüküm kurulması isabetsizdir.
    d) Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi