
Esas No: 1989/2129
Karar No: 1992/559
Karar Tarihi: 20.02.1992
Danıştay 4. Daire 1989/2129 Esas 1992/559 Karar Sayılı İlamı
Özet:
1992 yılında Dördüncü Daire'nin vermiş olduğu bir karar ile iflas eden bir limited şirketin tasfiye beyannamesini vermediği gerekçesiyle yapılan tarhiyata ilişkin ihbarname, tasfiye memuru yerine şirket ortaklarından birine gönderildi. Kararda, dava açma ehliyeti bulunmadığından söz edilemeyeceği belirtilmiştir. Ancak, cezalı tarhiyat müflis limited şirket adına tarh edilmiş olmasına rağmen, ihbarnamenin şirket ortağına tebliği yoluna gidilmiş olması nedeniyle, şirket ortağı davacının dava açmasında isabetsizlik görülmemiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 162, 377, 378, 34 ve 35. maddeleri kararda açıklandı.
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1992
Karar No : 559
Esas Yılı : 1989
Esas No : 2129
Karar Tarihi : 20/02/992
İFLASINA KARAR VERİLİP İFLASI DA KAPATILAN LİMİTED ŞİRKETİN TASFİYE BEYANNAMESİNİ VERMEMESİ NEDENİYLE RE'SEN YAPILAN TARHİYATA İLİŞKİN İHBARNAMELERİN TASFİYE MEMURU YERİNE ŞİRKET ORTAKLARINDAN BİRİNE YAPILMASI HALİNDE, İHBARNAMEDE ORTAĞIN ADI VE ADRESİNİN YAZILMIŞ OLMASI KARŞISINDA DAVA AÇMA EHLİYETİNİN BULUNMADIĞINDAN SÖZ EDİLEMİYECEĞİ HK.
Asliye Ticaret Mahkemesince iflasına karar verilen şirketin iflasla ilgili işlemlerinin devam ettiği 1983 yılına ait tasfiye beyannamesinin verilmediği gerekçesiyle re'sen takdir yoluyla salınan cezalı tarhiyata karşı açılan davayı; Vergi Usul Kanununun 162. ve 377.maddeleri hükümleri uyarınca, iflasına karar verilen ve iflas işlemleri devam eden şirket adına salınan cezalı tarhiyata karşı dava açmak hak ve yetkisinin tasfiye memuruna ait olması karşısında, şiretin eski ortağı tarafından dava açılmasında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, 20.2.1981 tarihinde iflasına karar verilen ve 23.1.1986 tarihinde iflası kapatılan limited şirketin 1983 takvim yılı tasfiye beyannamesini vermediği nedeniyle re'sen takdir olunan matrah üzerinden tarholunan kaçakçılık cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnamelere karşı, müflis şirketin ortağı olan davacı tarafından dava açılıp açılamayacağı hususuna ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 162.maddesinde, tasfiye ve iflas hallerinde mükellefiyetin vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam edeceği, bu hallerde tasfiye memurları veya iflas dairesinin, tasfiye veya iflas kararlarını, tasfiyenin veya iflasın kapandığını vergi dairesine ayrı ayrı bildirmeye mecbur oldukları hükme bağlanmış, aynı Kanunun 378.maddesinde ise, vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olmasının gerekli olduğu hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan 213 sayılı Kanunun 34.maddesinde, ikmalen ve re'sen tarh edilen vergilerin ihbarname ile ilgililerine tebliğ olunacağı, 35.maddesinde de, ihbarnamede mükellefin soyadı ve adı ile tüzel kişilerde ünvanın, diğer zorunlu bilgilerle birlikte gösterileceği belirtilmiştir.
Bu hükümlerle birlikte dava konusu olay incelendiğinde, davacının ortağı bulunduğu limited şirketin 20.2.1981 tarihinde iflasına karar verildiği ve iflas işlemlerinin yürütülerek 23.1.1986 tarihinde iflasın kapatıldığı, iflasla ilgili işlemler yürütülürken 1983 yılına ait tasfiye beyannamesinin verilmediği nedeniyle olayın takdir komisyonuna sevkedildiği, takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden de kurumlar vergisi tarh edilip kaçakçılık cezası kesildiği, cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnameye hem müflis limited şirketin ünvanı ve adresinin, hem de şirket ortağı olan davacının adı, soyadı ve adresinin yazılıp, tebliğ mazbatası da aynı şekilde tanzim edildikten sonra, ihbarnamelerin şirket ortağı davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığa konu vergi ve cezanın muhatabının müflis limited şirket olduğu, bu şirketin iflasına karar verilmiş olması nedeniyle de, iflas dairesi veya tasfiye memurlarına tebliğinin gerektiği açıktır. Olaya bu yönüyle bakıldığında şirket ortağı davacının, dava açma ehliyetinin bulunmadığından söz edilebilir. Ancak cezalı tarhiyat müflis limited şirket adına tarhedilmişse de, ihbarnamede şirket ortağı davacının adı, soyadı ve adresinin de yazılmış ve tebligatın da yine davacıya yapılmış olması karşısında, davacının hakkını ve hukukunuu etkileyen bir nitelik kazanan söz konusu işlemlere karşı şirket ortağı davacının dava açmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenlerle, açılan davanın ehliyetten reddi yerine, iflasına karar verilerek iflas işlemleri tamamlanan şirket adına tarh olunan cezalı verginin davacıya tebliği yoluna gidilmesinde isabet bulunup bulunmadığı hususunun irdelenerek karar verilmesi gerekli olup, mahkemece davanın ehliyetten reddinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile ... Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
