Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 12.03.2009 tarih, 2008/24644-2009/5288 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme istemleri yerinde değil ise de;
Borçlu hakkında çeklere dayalı olarak takip yapılmış, 10 örnek ödeme emri tebliği üzerine, borçlu yasal süre içinde mahkemeye verdiği itiraz dilekçesinde, çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür. Yargılama sırasında, çeklerle ilgili olarak Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/124 E. sayılı dosyasına (resmi belgede sahtecilik vs.) dava açıldığı belirtilmiştir.
HUMK.nun 314-316-317. maddeleri gereğince, usulüne göre açılmış bir sahtecilik davası sırasında, senedin bilirkişi marifeti ile incelenmesine ve olaydan haberdar olanların dinlenmesine karar verildiği takdirde, senet o dava sonunda verilecek hükme kadar hiçbir işleme ve isteğe esas tutulamaz. Ancak ceza davasının açılmış olması, kişisel hak bakımından davada senedin iptali istenmedikçe, hukuk davasına ve icra takibine doğrudan etkili değildir.
Mahkemece ceza dava dosyası getirtilip, yukarıdaki ilkelere göre ön mesele olarak kabul edilip edilmeyeceği ve dolayısiyle sonucunun beklenmesine gerek olup olmadığı saptanmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, borçlu vekilinin karar düzeltme talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin karar düzeltme istemin kısmen kabulüne, Dairemizin 12.03.2009 tarih ve 2008/24644 E. - 2009/5288 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.