MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Dava dilekçesinde, yönetim planına aykırı bağımsız bölümde köpek besleyen davalı kiracının eylemine son verilmesi, köpeğin uzaklaştırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Süresi geçtikten sonra temyiz talebinde bulunulduğu gerekçesiyle reddedilen, temyiz talebi nedeniyle ek kararın bozulması talep edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemenin esasa ilişkin kararının davalı vekili tarafından temyizi; yasal süre geçtikten sonra temyiz talebinde bulunulduğu gerekçesiyle reddedilmiş, ancak davalıya gerekçeli kararın bildirilmesi için çıkartılan tebligat, Tebligat Yasasının 21. maddesince tebliğ edilmiş ise de; muhatabın işte olduğu tutanağa yazılmış buna mukabil haber verilen komşu ve imzası bulunmayıp, ... Mahalle Muhtarına tebliğ yapılması nedeniyle Tebligat Yasasının 21. maddesi ve Yönetmelik hükümlerine uygun değildir. Davalıya tebliğ, evde bulunmadığından güvenlik görevlisine haber verilerek tebliğ edildiği bildirilmiş ise de, güvenlik görevlisi yasada sayılan komşu, yönetici, kapıcı dışında kaldığından yapılan tebligat usulüne uygun olmayıp, bu nedenle mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 09.07.2014 günlü ek kararının kaldırılmasına karar verilerek dosyadaki tüm kağıtların incelenmesi sonucu;
Dava dilekçesi ile özetle; davalının davacı yönetimin bulunduğu sitede A Blok 2 nolu dairede kiracı olarak ikamet ettiği, bağımsız bölümde köpek beslediği, site sakinlerinin yönetime şikayette bulundukları ve köpeğin çevreye rahatsızlık verdiği, sitede köpek beslemenin site yönetim planınca yasaklandığı, sözlü uyarılara rağmen fiili durumu sona erdirmediği belirtilerek, bağımsız bölümde beslenmekte olan köpeğin binadan uzaklaştırılması talep edilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün bildirilmesi için çıkartılan bildirimin, bizzat davalı imzasıyla tebliği yapılmış ise de; davalı vekilinin belirtilen tebligattaki imzanın müvekkiline ait olmadığı iddiasıyla bu hususta... Cumhuriyet Başsavcılığına 2014/96968 nolu soruşturma dosyası ile şikayette bulunduklarını belirttiği, davalının avukatına verdiği vekaletnamede yer alan imzası ve dava bildirimine ilişkin dönen tebligat parçasındaki imzasıyla yapılan mukayesede gözle görülür farklılık bulunduğu, yine dava tensip zaptı tebliğinin muhatabın adreste bulunmama nedeni araştırılmadığı gibi yine Tebligat Yasasının 21. maddesi ve Yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı, evde bulunmadığından güvenlik görevlisine haber verilerek muhtara tebliğ ile bırakıldığı bildirilmiş ise de, yukarıda da izah edildiği üzere güvenlik görevlisi yasada sayılan komşu, yönetici, kapıcı dışında kaldığından yapılan tebligat usulüne uygun olmadığı, bu durumda davalının savunma hakkının kısıtlanmış sayılacağı, usulüne uygun tebliğ yapılmadığı halde mahkemece tebliğ işlemleri geçerli sayılarak ve yargılamaya devam edilerek karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim her iki tarafı dinlemedikçe veyahut sav ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun davet etmedikçe kararını veremez. Yasanın bu açık hükmüne aykırı olarak ve mahkemece kendisine yönetimince tebligat yapılmayarak savunma hakkı kısıtlanmış olan davalıya dava dilekçesi usulünce tebliğ edilip, göstereceği delilleri toplanıp, savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.