MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Dava dilekçesinde, vasi tayini istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm vasi adayı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde; annesi ..."ın yüzde seksenyedi engelli olduğunu, kendi işlerini yürütemediğini, bu nedenle annesinin resmi dairelerde işlemlerini yapabilmek için kendisine vasi tayin edilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davada kısıtlanması istenilenin ağır hastalığı ve işlerini kendi başına göremiyor olması nedeniyle Türk Medeni Kanunu"nun 408. maddesine dayanıldığı halde, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadan, kısıtlı adayının vesayeti gerektirir durumu olup olmadığı yönünde rapor alınmasıyla yetinilerek hüküm kurulmuştur. Kısıtlı adayının kendi işlerini göremediği gerekçesiyle kendisine vasi atanması talep edildiği ve 08.07.2014 tarihli sağlık kurulu raporunda sadece Türk Medeni Kanunu"nun 405.maddesi yönünden yapılan değerlendirme ile ..."ın "akli dengesinin akıllıca yaşam sürmesi için yeterli olduğu, vasi tayinine gerek olmadığı" belirtilmiş olup mahkemece kısıtlı adayı dinlenilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu"nun 408. maddesi kapsamında gerekli araştırma yapılarak ve kısıtlı adayı dinlendikten sonra karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.