Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Türk Borçlar Kanunu "nun 126. maddesinde acentelik sözleşmesinde kaynaklanan alacakların beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda borçlu aleyhinde acentelik sözleşmesi gereğince düzenlenen faturalara dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılldığı, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin dosyayı 24.05.2005 tarihinde itibaren işlemsiz bıraktığı ve 11.01.2011 de yenileme talebinde bulunduğu, 09.02.2007 tarihinde icra müdürlüğünce bir başka icra müdürlüğünce yazılan müzekkereye cevap verildiği görülmekte ise de bunun alacaklı tarafça yapılmış ve takibin devamını sağlamaya yönelik bir icra takip işlemi olmadığı belirlenmiştir.
Bu durumda mahkemece, acentelik sözleşmesinde doğan alacaklar yönünden zamanaşımı süresinin beş yıl olduğu ve 24.5.2005 ile 11.1.2011 tarihleri arasında zamanaşımının gerçekleştiği nazara alınarak icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle talebin reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.