13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/32479 Karar No: 2016/23381 Karar Tarihi: 15.12.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/32479 Esas 2016/23381 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/32479 E. , 2016/23381 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı, davalıların hissedar oldukları arsanın komisyoncu olarak satılmasında aracılık yapmak üzere, 18.4.2014 tarihinde " süreli satılık emlak sözleşmesi " imzaladıklarını ancak davalıların kendisini devre dışı bırakarak arsayı 3. şahsa sattıklarını ileri sürerek sözleşmede öngörülene komisyon ve KDV alacağından doğan bedel için yapılan takibe 114.641 TL. asıl alacak ve faizi üzerinden itirazın iptali ile % 20 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar , davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalılar arasında arazi satılmasına aracılık edilmesine ilişkin 18.4.2014 tarihli " süreli satılık emlak sözleşmesi " imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Hal böyle olunca da mahkemece, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.