13. Hukuk Dairesi 2014/45338 E. , 2016/2835 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ... ile aralarında 18.07.2013 başlangıç tarihli Profosyonel Futbolcu Sözleşmesinin yapıldığını, sözleşme gereğince ödenmesi gereken ücret alacağından 17.500 TL nin ödenmediğini ileri sürerek, 17.500 TL nin tahsilini istemiştir.
Mahkemece, “davacı tarafından öncelikle Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu"na başvurulması gerekirken doğrudan dava açılmış olması” nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı futbolcu ile davalı Klüp arasındaki profesyonel futbolcu sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görev hususundaki yasal düzenlemelerin irdelenmesi gerekmektedir.
3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un Tahkim Kurulu ve görevlerini düzenleyen 13 ve 14. maddesi, 4.12.2007 tarih ve 26720 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 29.11.2007 tarih ve 5719 sayılı kanunun 10. ve 11. maddeleri ile değiştirilmiş, yine bu kanunun 9. maddesi ile de kanunun 12. maddesinden sonra gelmek üzere 12/A maddesi eklenmiştir. 3813 sayılı kanuna 5719 sayılı kanunla eklenen “Uyuşmazlık Çözüm Kurulu” başlıklı 12/A maddesinde önce bu kurulun oluşumu usulü ve çalışma usulleri açıklandıktan sonra, “Uyuşmazlık Çözüm Kurulu” Kulüpler ile kulüpler, kulüpler ile futbolcular, teknik direktörler, antrenörler, oyuncu temsilcileri, masörler ve müsabaka organizatörleri, oyuncu temsilcileri ile futbolcular, teknik direktörler, antrenörler, arasında her türlü sözleşmeden doğan veya futbolla ilgili olan uyuşmazlıkları, tarafların başvurusu üzerine münhasıran yetkili olarak inceler ve karara bağlar.” hükmüne yer verilmiştir. 5719 sayılı kanunla değişik 3813 sayılı kanun, 7.5.2009 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5894 sayılı kanunla uyuşmazlıkların çözüm yeri olarak İlk Derece Hukuk Kurulları (ki bunlar arasında Uyuşmazlık Çözüm Kurulu da yer almaktadır) ile bunların üstünde olmak üzere Tahkim Kurulu gösterilmişse de, bu kurulların görevine girecek uyuşmazlıkların nelerden ibaret olduğu konusunda açık bir düzenleme getirilmemiş, bu düzenleme Türkiye Futbol Feredayonu (TFF) ana statüsüne bırakılmıştır. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun görev ve yetkileri de TFF ana statüsünde belirlenmiştir.
TFF ana statüsünde TFF Genel Kurulu’nca yapılan değişiklik 21.7.2011 tarih ve 280001 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ana Statünün 21.7.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren değişik 56.maddesinde, “Kulüpler, futbolcular teknik direktörler, antrenörler, futbolcu temsilcileri, sağlık personelleri ve müsabaka organizatörleri aralarındaki futbolla ilgili her türlü sözleşmeden doğan ihtilafların çözümü için uyuşmazlık çözüm kurulunun yetkisini kabul edip etmemekte serbesttirler. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun yetkili olabilmesi için tarafların ihtilafın ortaya çıkmasından sonra kurulun yetkisini yazılı olarak kabul etmeleri şarttır. Bununla birlikte sportif cezalarla, yetiştirme tazminatına ilişkin ihtilaflar münhasıran uyuşmazlık Çözüm Kurulu önünde çözülür. Bu kararlara karşı ancak Tahkim Kurulu’na itiraz edilebilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenleme ile, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun mecburi tahkim ve ihtiyari tahkim şeklinde iki ayrı görevi bulunduğu, sadece sportif cezalarla yetiştirme tazminatlarına ilişkin uyuşmazlıkların mecburi hakem olarak Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nda görülebileceği, diğer uyuşmazlıkların ise, genel hükümlere tabi olup, ancak her iki tarafın da yazılı olarak kabul etmesi halinde, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu tarafından ihtiyari tahkim sıfatıyla bakıp sonuçlandırabileceği ve bu kararlara karşı genel hükümler uyarınca yargı yoluna başvurulabileceği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davanın niteliğine göre, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun mecburi tahkim değil, ihtiyari tahkim yetkisi bulunduğundan, adı geçen Kurulun yetkili olabilmesi için, tarafların ihtilafın ortaya çıkmasından sonra kurulun yetkisini yazılı olarak kabul etmeleri şarttır. Davacı ise, alacağının tahsili için takip başlatıp, yapılan itiraz üzerine de eldeki davayı açmış olduğundan, ihtiyari tahkim niteliğindeki Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun yetkisini kabul etmediğini ortaya koymuş, tercihini genel mahkemelerde dava açmaktan yana kullanmıştır. O halde uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. Mahkemece “davacı tarafından öncelikle Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu"na başvurulması gerekirken doğrudan dava açılmış olması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmişse de, öncelikle Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, ilk karar mercii olmayıp, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu gibi ilk derece kurullarının vermiş oldukları kararlara karşı itirazları değerlendirecek olan bir üst karar merciidir. Yoksa dava konusu uyuşmazlık nedeniyle doğrudan Tahkim Kurulu Başkanlığına başvurulması yasal olarak mümkün değildir. Taraflar ancak her iki tarafın da yazılı olarak kabul etmesi şartıyla, ihtiyari tahkim sıfatıyla Uyuşmazlık Çözüm Kuruluna başvurabilirler ki, somut olayda bu durum da gerçekleşmediğinden, mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
O halde mahkemece işin esası incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın usulden reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 03/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.