Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/826
Karar No: 2006/879
Karar Tarihi: 27.03.2006

Kamu Malı Niteliğinde Mera - Kazandırıcı Zamanaşımı - Taşınmaz Edinme Koşulları - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2006/826 Esas 2006/879 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı, bir kadastro tesbiti davasının incelenmesine ilişkindir. Hazine tarafından istenen temyiz isteği sonucunda, Yargıtay'ın kararı incelenmiştir. Mahkeme, dava konusu taşınmazın kadastro sırasında mera niteliği ile sınırlandırıldığını ve bunun kanıtlarının kayıt ve belge olmadığını tespit etmiştir. Bu nedenle, taşınmazın uzman bilirkişi haritasında yer alan bölümlerinin kazandırıcı zamanaşımı ile edinildiği ve zilyetliğinin gerçekleştiği gerekçesiyle tescil edilmesinin yanlış olduğu sonucuna varmıştır. Mahkeme, 118 ada 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazların da tespitinde sorunlar olduğunu belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3402 S. Kadastro Kanunu, Madde 5: Taşınmazların sınırları, kadastro tutanağına göre tespit edilir.
- 3402 S. Kadastro Kanunu, Madde 16: Kadastro tutanağı ile belirtilen sınırların dışındaki yerler, bulunduğu yerdeki hukuki nedenlere göre tespit edilir.

 

 

7. Hukuk Dairesi 2006/826 E., 2006/879 K.

7. Hukuk Dairesi 2006/826 E., 2006/879 K.

  • KAMU MALI NİTELİĞİNDE MERA
  • KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI
  • TAŞINMAZ EDİNME KOŞULLARI

 

  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 5 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 16 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:

Mahkemece, dava konusu 118 ada 21 parsel sayılı taşınmazın dava ve temyize konu uzman bilirkişi Necati tarafından düzenlenen haritada (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile işaretli zilyetleri davacılar adına tescile karar verilen bölümlerinin kamu malı niteliğinde mera olmadığı, sözü edilen dava ve temyize konu kesimler üzerinde tespit gününde adlarına tescile karar verilen zilyetleri davacılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.

Dava konusu 118 ada 21 parsel sayılı taşınmaz, kadastro sırasında tutanağında belirtilen hukuksal nedenlere dayanılarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi hükmü uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiştir. Kadastro tespitine bir kayıt ve belge esas alınmadığı gibi yargılama sırasında davacılar bir kayıt ve belgeye dayanmamışlardır. Dava konusu 118 ada 21 parsel sayılı taşınmazın uzman bilirkişi haritasında (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile işaretli temyize konu bölümleri ile, 118 ada 21 parsel sayılı taşınmazın dava ve temyize konu olmayan kesimleri arasında ayırıcı unsur olarak doğal yada yapay bir sınır yeri tarif edilmemiştir. Hal böyle olunca 118 ada 21 parsel sayıl taşınmazın dava ve temyize konu kesimlerinin sınırındaki eylemli meraya el atılarak kazanıldığının kabulü gerekir. Kural olarak, bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz. Mahkemece bu olgular dikkate alınarak davaların reddine 118 ada 21 parsel sayılı taşınmazın dava ve temyize konu kesimlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi hükmü uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi 118 ada 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazların davaya konu olmadığı, tespitlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesi hükmü uyarınca malikhaneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmedikleri gözönüne alınarak 118 ada 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazların tutanak ve eki belgelerin kütüklerin devri halinde Tapu Sicil Müdürlüğüne, aksi halde Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesine karar verilmesi gerekirken taraflar hakkında kesin hüküm oluşacak biçimde dava dışına çıkılarak yazılı şekilde hüküm kurulması dahi isabetsiz davalı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 27.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi