Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/668
Karar No: 2006/648
Karar Tarihi: 9.3.2006

Karşı Temyiz - Ticari Şirketlerin İflası - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2006/668 Esas 2006/648 Karar Sayılı İlamı

 

 

7. Hukuk Dairesi 2006/668 E., 2006/648 K.

7. Hukuk Dairesi 2006/668 E., 2006/648 K.

  • KARŞI TEMYİZ
  • TİCARİ ŞİRKETLERİN İFLASI

 

  • 7201 S. TEBLİGAT KANUNU [ Madde 35 ]
  • 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 552 ]
  • 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 438 ]
  • 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 439 ]
  • 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 440 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan Y…

…… İnşaat Ltd. Şti adına Abdurrahman tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü.

Davacı İski vekili davalı İgdaş adına ve onun gözetim ve denetiminde iş yapan diğer davalı Y…

…… İnş.Ltd. Şti"nin 12.10.2000 ve 3.10.2000 tarihlerinde yaptığı kazı çalışmaları sırasında müvekkili davacıya ait su borularına zarar verdiğini öne sürerek uğranılan 1.851.579.789 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte ve 513.07 Amerikan Dolarının fiili ödeme günündeki Merkez Bankası Efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının tahsili için 15.3.2002 tarihinde dava açmıştır. Davalı Y…

….. İnş.Ltd. Şti davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır. Diğer davalı İgdaş vekili ise davaya cevabında öncelikle zamanaşımı def"inde bulunmuş daha sonra kazı çalışmalarının yüklenici firma olan E…

… İnş. ve Tic. A.Ş. tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece herhangi bir delil toplanmaksızın davacı tarafından düzenlenen tutanakların doğruluğu kabul edilerek zarar hesabı için uzman bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra alınan rapor hükme dayanak yapılarak davalı İgdaş hakkındaki davanın reddine, davalı Y…

….. İnş. Ltd. Şti hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan Yükselen İnş. Ltd. Şti adına Abdurrahman tarafından temyiz edilmiştir.

1-Türk Ticaret Kanununun 552. maddesi hükmü aracılığıyla limited şirketlerin tasfiyesinde de aynı yasanın uygulanması gereken 438,439 ve 440.maddeleri hükmüne göre iflastan başka

bir nedenle infisah eden veya münfesih sayılan şirket tasfiye haline girer. Şirketin tasfiye haline girdiği tasfiye memurlarının kim olduğu, ticaret siciline tescil ettirilerek şirketten alacaklı olanların belgeleri ile birlikte son ilan tarihinden itibaren 1 yıl içinde müracaat etmeleri gereği ticaret sicil gazetesinde birer hafta ara ile 3 defa yaptırılacak ilanla alacaklılara duyurulacağı hükme bağlanmıştır. Öte yandan tasfiye sonuçlanıp sicil kaydı silininceye kadar tasfiye amacı ile sınırlı olarak şirketin tüzel kişiliğinin de devam edeceği tasfiye memurlarınca yapılamayan zorunlu işlerle sınırlı olmak üzere şirketin organlarının da faaliyetlerini sürdüreceği tartışmasızdır. Kuşkusuz bu durumda şirketi tasfiye memurları temsil edeceği gibi şirketin ticaret ünvanı önüne "Tasfiye Halinde" sözcükleri eklenerek kullanılır. Bu düzenlemenin sonucu olarak tasfiye haline giren şirket aktif ve pasif dava ehliyetini koruduğu gibi, ticari mümessil ile tasfiye amacı dışında işlere yetki veren vekillerin yetkileri hariç diğer vekillerin vekalet görevi ile daha önceden imzalanmış sözleşmelerden kaynaklanan şirket yükümlülükleri de aynen devam eder.

Aynı yasanın 446.maddesi hükmüne göre de tasfiye memurlarının şirketin cari işlemlerini tamamlamak pay bedellerinin henüz ödenmemiş olan kısımlarını tahsil etmek aktifleri paraya çevirmek ilk tasfiye blançosu ve alacaklıların daveti neticesinde oluşacak duruma göre şirket borçlarının şirket mevcudundan fazla olmadığı anlaşıldığı takdirde bu borçları ödemek şirket borçlarının şirket mevcudundan fazla olduğunun belirlenmesi halinde de durumu derhal mahkemeye bildirerek, iflasın açılmasını istemekle yükümlü oldukları belirtilmiştir. Bu durumda tasfiyenin iflas hükümlerine göre yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Uyuşmazlığın saptanan niteliğine göre az yukarıda vurgulanan hukuksal olguların ışığı altında somut olaya gelince; Dosyaya getirtilen ticaret sicil müdürlüğü yazıları ile ticaret sicil gazetesi fotokopi örneklerinden 5.6.1997 günlü ortaklar kurulu kararı ile davalı Y…

….. İnşaat Ltd. Şti"nin tasfiyesine, tasfiye memuru olarak ortaklardan Abdurrahman"ın görevlendirilmesine, şirketin tasfiye adresi olarak "Üsküdar Caddesi Özel idare İş Merkezi No:104 Kartal/İstanbul" adresinin belirlenmesine karar verildiği nevarki, verilen kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanının yaptırılmadığı gibi bu arada 24.6.1995 gün ve 599 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği buna göre limited şirketler için asgari ana sermaye sınırının 5.000.000.000 TL"ye yükseltilerek 31.12.1998 tarihine kadar sermaye artışını yapmayan şirketlerin münfesih sayıldığı, davalı şirketinde sermaye artışını yapmaması üzerine anılan KHK gereğince münfesih sayılmasından sonra daha önce aldığı ortaklar kurulu kararını 4.4.2003 tarihinde tescil ve ilan ettirdiği en son kanunda belirtilen sürenin geçmesinden sonra 20.4.2004 günlü ortaklar kurulu kararı ile alacaksız ve borçsuz olarak düzenlenen tasfiye blançosunun kabulü ile tasfiyenin sonuçlandırılmasına karar verildiği ve kararın 21.4.2004 tarihinde ticaret siciline tescili 27.4.2004 tarihinde de ticaret sicil gazetesinde ilanı ile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği anlaşılmaktadır.

Davanın dayanağı haksız eylem ve buna bağlı zarar 30.10.2000 ve 12.10.2000 tarihlerinde meydana gelmiş dava ise 15.3.2002 tarihinde açılmıştır. Sözü edilen tarihler ile davanın hükme bağlandığı 6.5.2003 günü ile hükmün davalıya tebliğ edildiği 30.6.2003 tarihlerinde davalı Y…

…. İnş. Şti"nin tüzel kişiliği başka bir deyişle dava ehliyeti devam etmektedir. Şirketin tasfiyesine ilişkin olarak alınan 5.6.1997 günlü ortaklar kurulu kararında tasfiye memuru görevlendirilerek tasfiye işleri için başka bir adres belirlenmiş isede 4.4.2003 tarihine kadar sözü edilen karar ticaret siciline bildirilerek tescil ve ilan ettirilmemiştir. Ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmeyen maddi yada hukuki olgunun bunu bilmeyen üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca dava dilekçesi ve mahkeme hükmünün davalı Y…

…. İnş. Şirketinin ticaret siciline bildirdiği adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35.maddesi hükmüne göre tebliğ edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı dikkate alındığında yasada belirtilen 15 günlük temyiz süresi geçmiştir. Hal böyle olunca adı geçen davalının hükmü bağımsız olarak temyiz etme olanağının bulunmadığı kuşkusuzdur. Nevarki davalı şirket adına tasfiye memuru olarak görevlendirilen şirket ortağı Abdurrahman"dan aldığı vekaletnameyi ibraz eden Av.Beyhan Özdemir"in 11.8.2005 tarihinde mahkeme kalemine başvurması üzerine davacının temyiz dilekçesini tebellüğ ederek 12.8.2005 tarihinde hükmü temyize cevaben temyiz etmiş isede sözü edilen tarihler itibariyle davalı şirketin tüzel kişiliği ve tasfiye memurunun şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı belirlenmiştir. Kural olarak karşı temyiz, temyiz eden tarafın temyiz nedenleri ile sınırlıdır. Açık bir anlatımla aleyhindeki mahkeme hükmünün yöntemine uygun şekilde kendisine tebliği üzerine yasal süresinde temyiz etmeyen gerçek yada tüzel kişinin aleyhindeki hükmü temyize cevaben temyiz etmesi halinde adı geçen yalnızca karşı tarafın öne sürdüğü temyiz nedenlerini temyiz edebilir. Açıklanan hukuksal olguların ışığı altında hükmü temyiz eden davacı tarafın temyizi, davalı İgdaş"a yöneltilen davanın reddine ilişkin hükme yönelik olduğu dikkate alındığında davalı Yükselen şirketinin hükmü cevabende temyiz hakkı da bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle davalı Y…

….. inşaat Tic ve San. Limited Şirketinin temyiz inceleme isteminin REDDİNE,

2-Davacı tarafın temyiz itirazlarına gelince; Dava niteliği ve içeriği itibariyle tacir yada tacir sayılan taraflar arasındaki haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalı İgdaş"a yöneltilen davanın kanıtlanamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş isede davanın saptanan niteliği dikkate alındığında yapılan araştırma soruşturma hükme yeterli değildir. Hemen duraksamasız vurgulamak gerekirse haksız eylem sonucu oluşan zararın varlığını kanıtlamak davacı tarafa, zararın miktarını belirlemek mahkemeye aittir. O halde mahkemece sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle zamanaşımı def"ine ilişkin olarak diyecekleri bu konudaki delilleri sorulup saptanmalı, bu konuda gösterecekleri deliller toplanmalı, bundan sonra davalı İgdaş"ın haksız eylemin meydana geldiği yerde dava dışı "ESER" isimli şirkete kazı yaptırdığı yolundaki savunması gözönüne alınarak bu işle ilgili sözleşmenin tümünün aslı yada onaylı örneği davalı İgdaş"tan getirtilmeli,davalı İgdaş"ın kontrol ve denetim yetkisinin devam edip etmediği araştırılmalı, kontrol ve denetim yetkisinin devam ettiği saptandığı takdirde yüklenicinin zarardan zincirleme sorumluluğunun bulunduğu düşünülmeli, haksız eylemin meydana geldiği yerde yetkililerce düzenlenen tutanak yada tutanakların mümzileri dinlenilmeli, kendilerinden olaylara dayalı bilgi alınmalı, gerektiğinde haksız eylemin meydana geldiği yerde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılmalı, haksız eylemin meydana gelmesinde davalıların kusur oranı veya davacının müterafik kusuru bulunup bulunmadığı varsa kusur oranları meydana geldiği öne sürülen zararın gerçek miktarı belirlenmeli, bu konuda uzman bilirkişiden ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 9.3.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi