Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/506
Karar No: 2006/468
Karar Tarihi: 23.02.2006

Kadastro Tespitine Dayalı Tapu İptali Ve Tescil - Kayıt Ve Belgelerin Kapsam Tayini - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2006/506 Esas 2006/468 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu karar, bir tapunun kadastro tespitine dayalı olarak iptal edilmesi ve kaydın kapsamının belirlenmesiyle ilgilidir. Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığını öne sürerek tapu kaydının iptalini talep etmiştir. Mahkeme, yeterli araştırma yapmadan davayı reddetmiştir. Yargıtay ise, tapu kaydının dayanağı haritalar dahil olmak üzere tüm belgelerin getirtilerek, kaydın kapsamının net bir şekilde belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, dava konusu olan taşınmazın kaçak veya yitik kişilerden kalması halinde zilyetliğin kazanılamayacağı hatırlatılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 3402 S. Kadastro Kanunu Madde 12: Kadastroya itiraz hakkı ve süresi
- 3402 S. Kadastro Kanunu Madde 20: Kadastroya dayalı kayıtların değerlendirilmesi ve kullanımı

 

 

7. Hukuk Dairesi 2006/506 E., 2006/468 K.

7. Hukuk Dairesi 2006/506 E., 2006/468 K.

  • KADASTRO TESPİTİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL
  • KAYIT VE BELGELERİN KAPSAM TAYİNİ

 

  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi.

Gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 105 ada 131 parsel sayılı 56.319 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı Şevki adına tesbit edilmiştir. Tutanak itiraz edilmeksizin 20.01.1994 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı hazine 26.12.2003 gününde dava konusu taşınmazın kanunları uyarınca kaçak ve yitik kişilerden kaldığını kazandırıcı zamanaşımı zilyet-liğiyle iktisap edilemeyeceğini öne sürmüş ve ayrıca 26.04.1946 tarih 161 sayılı tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı hazine tarafından temyiz edilmiştir.

İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre dava niteliği ve içeriği itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/son maddesi hükmüne dayalı kesinleşen kadastroya karşı açılan dava niteliğindedir. Saptanan dava niteliği dikkate alındığında mahkemece yapılan araştırma, soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı hazinenin tutunduğu 26.04.1946 tarih 161 sayılı tapu kaydı ile davalı tarafın yargılama sırasında dayandığı 26.03.1964, 14.04.1983 ve 29.11.1988 tarih 28, 20 ve 39 sayılı tapu kayıtlarının uygulamasına ilişkin yerel bilirkişi sözleri, komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve dayanakları kayıtlarla denetlenmediğinden soyut nitelikte gerekçesiz sözlerden ibaret olduğu gibi uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve eki haritada kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri yöntemine uygun biçimde gösterilmediğinden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan vermeyen harita ve eki raporda yetersizdir.

O halde saptanan dava niteliği dikkate alındığında sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle tarafların tutunduğu tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu sicil Müdürlüğünden, varsa dayanağı haritalarla birlikte getirtilmeli, dayanılan tapu kayıtlarının dava dışı başka taşınmaz yada taşınmazlara revizyon görüp görmediği, Tapu Sicil Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden sorulup saptanmalı, revizyon görmüş ise dava konusu taşınmaz yada taşınmazlarla birlikte revizyon gördüğü dava dışı taşınmazları ve bu taşınmazlara dıştan komşu taşınmazları da bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita Kadastro Müdürlüğünden getirtilmeli, bundan sonra dıştan komşu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanakları kayıtlar davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli, dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmazlara revizyon gördüğü ve davalı olduğu saptandığı takdirde usulün 45 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca dava dosyalarının birleştirilip birleştirilmeyeceği yönü üzerinde durulmalı, vurgulanan bu olgunun dava ekonomisi ve kaydın kapsamının sağlıklı biçimde belirlenebilmesi için zorunlu olduğu özellikle dikkate alınmalı, daha sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca tarafların dayandığı tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine ayrı ayrı uygulanmalı, uygulamada kayıtların haritaya dayanmaları halinde kapsamlarının haritasına göre belirleneceği dikkate alınmalı, uygulamada tutunulan tapu kayıtlarının revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar özellikle göz önünde tutulmalı, tarafların dayandığı tapu kayıtlarının dayanağı harita yok ise kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yararlanılmalı, yerel bilirkişice bilinmeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflarca tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve dayanakları kayıtlarla denetlenmen, bu yolla dava konusu taşınmazın taraftardan hangisinin dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı duraksamasız saptanmalı, tarafların tutunduğu tapu kayıtlarının iç içe girmesi halinde önceki günlü doğru temele dayanan hukuksal değerini yitirmeyen tapu kaydına değer verileceği düşünülmeli, ayrıca davalı tarafın dayandığı tapu kaydının oluşma nedeni üzerinde durulmalı dava konusu taşınmazın tümü yada bir bölümü dayanılan tapu kayıtlarının kapsamı dışında kaldığı saptandığı takdirde taşınmazın öncesinin kanunları uyarınca kaçak ve yitik kişilerden kalıp kalmadığı belirlenmeli, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalmadığı saptandığı takdirde kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz yada taşınmaz bölümleri yönünden yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı, bu konuda zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde tespit tutanağı bilirkişileri de taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek, çelişki giderilmeli, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalması halinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımadığı bu nitelikteki taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı dikkate alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 23.02.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi