Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/6419 Esas 2016/2722 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6419
Karar No: 2016/2722
Karar Tarihi: 03.02.2016

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/6419 Esas 2016/2722 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/6419 E.  ,  2016/2722 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, muris eşi . .." ın 27.12.2011 tarihinde davalı bankadan toplam 5.446.45.TL bedelli tüketici kredisi çektiğini, kredinin güvenceye alınması için davalı banka ile bağlantılı ve davalı bankanın yönlendirdiği....." den kredi ödeme güvenceli hayat sigortası yaptırıldığını, eşinin kredi taksitlerini öderken 23.04.2012 tarihinde vefat ettiğini, davalı bankanın hayat sigortası kapsamında kredinin kalan bölümünü dava dışı sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekirken muris eşinin mirasçısı olarak kalan borcun kendilerinden istendiğini ileri sürerek tüketici kredisinin kalan kısmının sigorta şirketinden davalıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı banka, görev ve husumet itirazında bulunmuş ve davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davalının tek başına husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Her ne kadar mahkemece, murisin kalan tüketici kredisi borcunun hayat sigortası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenmesine ilişkin davacının davalı bankaya yönelik istemi ile ilgili olarak sigorta şirketinin davada taraf olmasının mecburi olduğu ancak davacı tarafından verilen süre içerisinde taraf teşkilinin sağlanmadığı, davalı bankanın tek başına husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Davacının murisi ile davalı banka arasında tüketici kredisi ilişkisi vardır. Uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklanmaktadır. “Çoğun içinde azı da vardır” kuralı gereğince davacının talebinin tüketici kredisine bağlı ödeme güvenceli hayat sigortası poliçesinden dolayı muris eşin vefatından dolayı mirasçı olarak kalan tüketici kredisi borcundan davalı bankaya karşı sorumlu olmadığının tespiti istemini içerdiği mahkemece kabul edilerek bu yönde tarafların delil ve karşı delilleri toplanıp hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile az yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.