4. Ceza Dairesi 2016/13866 E. , 2020/13107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre sanığın, hakkında katılan ..."ya yönelik hakaret ve kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz ettiği, kesin nitelikte verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin mahkemece 06.03.2015 tarihli ek karar ile reddedildiği ve sanığa usule uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın, redde dair ek kararı temyiz etmediği belirlenmekle dosya görüşüldü:
A-Katılan ..."ın, sanık ..."nın temyiz dışı katılan ..."a ve sanık ..."ın ise temyiz dışı katılan ..."e yönelik kasten yaralama eylemlerinden doğrudan zarar görmediği, katılana yönelik kasten yaralama suçundan açılan bir davanın olmadığı ve bu niteliği ve dolayısıyla Kanun yoluna başvurmak hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, kasten yaralama suçları açısından, tebliğnameye aykırı olarak katılan ..."ın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Diğer hükümlere yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm yönünden;
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olay kapsamında sanığın söylediği “sen kimi k...tak diyorsun lan” şeklindeki ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözün, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık ... hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
a-Kasten yaralama suçu yönünden yapılan incelemede;
Olay tarihinde çıkan tartışma neticesinde sanığın, katılanlar ... ve ..."a bardak ve sandalye fırlatmak suretiyle yaraladığı daha sonra da bıçağı alarak katılan ..."in üzerine yürüdüğü ve ..."i köşeye sıkıştırıp hakaret ve tehditte bulunduğu, katılan ..."in sanıktan kurtulmaya çalışırken elinden yaralandığı iddia ve kabul edilen olayda, sanığın ..."e karşı kesintisiz devam eden eylemlerinin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK"nin 86/2 ve 86/3-e maddesi kapsamında tek suç oluşturup eylemlerin bölünemeyeceği ve sanık hakkında ayrıca ... ve ..."a karşı gerçekleştirdiği kabul edilen tamamlanmış silahla basit kasten yaralama suçundan ayrı ayrı iki kez hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle 5237 sayılı TCK"nin 43/3. maddesine aykırı davranılması,
b-Tehdit suçları yönünden yapılan incelemede;
aa-Sanığın, mağdur ..."ı "buraya gelecek ulan, yoksa buranın a... koyarım" şeklindeki sözlerle tehdit ettiğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, eylemin TCK"nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden ve ne suretle aynı Kanun"un 106/1-1. cümlesine uyduğu da açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
bb-Kabule göre de mağdurlar ... ve ... yönelik tehdit suçları yönünden;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçlarının uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
cc-(2) nolu bozma uyarınca uzlaşmanın sağlanamaması halinde ise tüm tehdit suçları yönünden;
Sanığın önce mağdurlar ... ve ..."a yönelik tehdit eylemini daha sonra da ..."e yönelik silahla tehdit eylemini gerçekleştirdiğinin iddia ve kabul edilmesi, eylemlerin aynı sebebe bağlı olarak, aynı olay bütünlüğü içinde ve aynı suç işleme kararıyla gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında zincirleme suç hükümleri gereği bir kez TCK"nın 106/2-a maddesinden ceza verilip, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanma ihtimalinin tartışılması gerektiği gözetilmeyerek, üç ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı ve katılan sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.