17. Hukuk Dairesi 2016/12839 E. , 2018/1189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat talebinin feragat nedeni ile reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen kararın, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili; 20.08.2010 tarihinde ... ilçesi hemzemin geçitte meydana gelen yaramalı ve ölümlü trafik kazasında ..."ın olay yerinde hayatını kaybettiğini, trafik kazası tespit tutanağından kazanın sürücü ..."ın asli kusurlu olduğunun belirlendiğini ve bu tutanağa itiraz ettiklerini, davacı ..."ın 20 yıllık eşini kaybettiğini ve ... isimli 18 yaşındaki çocuğuna tek başına bakmaya başladığını ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak her bir müvekkil için 1.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere 52.000,00 TL tazminatın davalıların kusurları oranında ve davalı ...Ş."nin sadece maddi tazminattan ve poliçe limiti ile sınırlı olarak olay tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TCDD vekili; davacı ile müvekkili kurumları arasında işçi işveren ilişkisi olmadığını bu nedenle kazanın müvekkili kurum yönünden iş kazası sayılmadığını, trafik kazası tespit tutanağında bu kazanın oluşumunda ..."ın karayolları trafik kanununda belirtilen ve sürücü asli kusurlarından olan geçmenin yasak olduğu yerlerden geçmek kusurunu ihlal ettiğinin belirtildiğini, tren personelinin kusurunun bulunmadığını, hemzemin geçitte her türlü sesli ve görüntülü uyarı sisteminin çalıştığını, TCDD"nin tren tehirinden kaynaklanan "tren tehir tazminatı" alacağının mevcut olduğunu, kazanın idare personelinin kusurundan veya trendeki bir arızadan kaynaklanmadığını, manevi tazminat taleplerinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulamayacağını ve bu nedenlerle davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın görev yönünden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ...Ş. vekili; davacı taraftan müvekkil şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını, poliçeden dolayı sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ve manevi tazminat taleplerinin poliçe teminat kapsamı dışında olduğunu, müvekkil şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ..."ın davalı ..."ya karşı açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat ndeni ile reddine, davacıların davalılar aleyhine açmış oldukları maddi tazminat davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 10.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar ... ve ..."a ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ile davalı TCDD vekili tarafından temyiz edilmiş, Mahkeme kararı Dairemizin 30/06/2014 tarih, 2013/9888 Esas 2014/10246 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuş ve bu bağlamda; ölenin ölümüne sebep olan kaza tarihi itibariyle davalının Hür Sigortada çalışıp çalışmadığı araştırılmış, sigortalı olarak davalı bünyesinde iş akdine dayalı olarak işçi-işveren ilişkisiyle çalıştığı tespit edilmiş, davaya İş Mahkemesi sıfatı ile bakılarak, yapılan yargılama neticesinde davacı ..."ın davalı ..."ya karşı açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat ndeni ile reddine, davacıların davalılar aleyhine açmış oldukları maddi tazminat davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminat davasının kısmen abulü ile, 10.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar ... ve ..."a ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,dair karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava davacılar murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ve BK m. 47 (6098 sayılı TBK m. 56) manevi tazminat istemine ilişkindir.Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu desteğin vefatı nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3-Somut olayda davacılar vekili 24.01.2012 tarihli celsede, müvekkili ... için sigorta taarfından 121.915,00 TL ödeme yapıldığını, davacı ... yönü ile ...aleyhine açılan davadan feragat ettiklerini ancak ... yönü ile davaya devam ettiklerini beyan etmiştir. Dosyaya taraflar arasında tanzim edilen Sulh Protokü ibraz edilmiştir. Buna göre Makemece anılan ibraname-sulh protokolü üzerinde durulmadan ve geçerliliği tartışılmadan ve bu surette davalı ...nin davacı ... yönü ile sorumluluğunun sona erip ermediği değerlendirilmeden, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanununun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup "ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir" şeklinde hükme bağlanmıştır.Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Desteklenen (yardım gören) kimsenin BK. 45. mad. gereğince tazminat isteme hakkının doğabilmesi için, destek sayılan kimsenin ya fiilen ilgiliye bir yardımda bulunması, bakması veya ileride böyle bir yardım veya bakma ihtimalinin ciddi olarak muhtemel olması lâzım ve yeterlidir. Bir kimseye kanun hükmü veya akdî bir mükellefiyet icabı ileride bakması çok muhtemel olanlar da destek sayılırlar. Doktrin bu tür desteklere “farazi destek” adını vermektedir. Bundan maksat, ölenin ölmemiş olması halinde davacıya bakma hususunda kanunî bir yükümlülük altında bulunmasıdır.
Somut olayda davacı ... müteveffa babası vefat etiğinde 17 yaşında olup, ...Meslek Yüksekokulu öğrencisi olduğu dosyada sabittir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ...’in 18 yaşına kadar destek alacağı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Oysa davacı ...’in yüksek öğrenim öğrencisi olması sebebi ile 25 yaşına kadar destek alacğının kabulü ile bilirkişiden bu hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile verilen hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.017,45 TL kalan harcın temyiz eden davalı ... AŞ"den alınmasına 21.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.