Hukuk Genel Kurulu 2017/436 E. , 2018/972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.12.2011 gün ve 2010/18 E.-2011/514 K. sayılı karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 15.01.2013 gün ve 2012/22771 E., 2013/280 K. sayılı kararı ile;
(...Dava vekili dava dilekçesinde; davalı özel eğitim kurumunun ücretsiz okutulacak öğrencilerin okutulmayarak davacı bakanlıktan haksız ve yersiz olarak tahsil ettiği 7.387,20 TL"nin davalıdan istirdadını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Somut olayda davalı kurum, ücretsiz okutulacak öğrenciler için 2006 Haziran- 2007 Şubat) arasındaki 9 aylık dönem için 7.387,20 TL"yi davacı kurumdan tahsil etmiştir.
Her ne kadar 08.02.2007 tarihinde yürürlüğe giren 580 sayılı Yasa ile %3 ücretsiz öğrenci okutma koşulu getirilmiş ise de; 3797 sayılı Kanunun 06.05.2008 tarihinde değiştirilen ek 3.maddesi ile özel eğitim kurumlarında eğitim gören zengin, fakir bütün özürlü öğrencilerin giderlerinin devlet tarafından karşılanacağı belirtilmiş ise de, davalı kurum davacı kurumdan bu yasa hükmü yürürlüğe girmeden önceki döneme ait (2006 Haziran, 2007 Şubat dönemi) haksız ve yersiz olarak davacı kurumdan tahsil ettiği 7.387,20 TL"nin davalıdan tahsili gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, özel eğitim kurumunca haksız olarak alındığı iddia edilen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalı özel eğitim kurumunun ücretsiz okutulacak öğrencilerin okutulmayarak davacıdan haksız ve yersiz olarak tahsil ettiği 7.387,20 TL"nin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili belli nitelikteki özürlü öğrencilerin eğitim giderlerinin ayrım yapılmaksızın devlet tarafından karşılanıyor olması nedeniyle müvekkillerin %2 ücretsiz okutma koşuluna uymadığından söz edilemeyeceğini, ücretsiz öğrenim görme istemi ile müvekkillere yapılan bir başvurunun bulunmadığını, müvekkiller tarafında eğitim hizmeti sunumunda ya da hak ediş belgelerinde gerçek dışı beyanlarında bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece Makbule Utku tarafından işletilen özel okulun şirket sıfatı bulunmadığını, okul müdürü olan ...’nun da tahsilâtı yapan kişinin Makbule Utku olması sebebi ile davalı sıfatının olmadığını, davanın her iki davalı açısından husumet yönünden reddi gerektiğini, yasa değişiklikleri ile %3 ücretsiz öğrenci okutma koşulu getirilmiş olsa da 3797 Sayılı Kanunun 06.05.2008 tarihinde değiştirilen ek 3. maddesi ile özel eğitim kurumlarında eğitim gören zengin, fakir bütün özürlü öğrencilerin giderlerinin devlet tarafından karşılanacağına ilişkin hüküm karşısında %3 ücretsiz öğrenci okutma koşulunun anlamını yitirdiğinden bu yönü ile de alacak hakkı doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı ... vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Direnme kararı davacı ... vekili tarafından direnme kararının bozma kararı kapsamı dışında olduğu, Yargıtay"ın davanın esastan kabulü gerektiğini beyan ederek dava şartı olan sıfat koşulunun da gerçekleştiğinin evleviyetle kabul ettiği, davalıların ve davaya dâhil edilen ...’ın da yasa ve yönetmelikler karşısında haksız elde edilen bedel nedeni ile sorumluluğunun bulunduğu gerekçeleriyle temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık: davanın sıfat yokluğu nedeni ile reddi gerekip gerekmediği, burada varılacak sonuca göre 3797 sayılı Yasa hükmü yürürlüğe girmeden önceki döneme ait olarak haksız tahsil edildiği iddia olunan bedelin davalılardan tahsilinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, işin esasının incelenmesinden önce temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, dolayısıyla temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı yoksa Özel Daire tarafından mı yapılması gerektiği hususu bir numaralı ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozma kararından esinlenerek, herhangi bir yeni delil toplamadan, önceki deliller çerçevesinde karar vermeli, gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozma kararından esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozma kararında işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 06.05.2015 gün ve 2014/13-2172 E., 2015/1311 K. sayılı kararı).
Somut olayda bozma kararından sonra yapılan yargılamada dava dosyasına davalı Kurumun ...’a devredildiğine dair belgeler sunulmuş, direnme yönünde kurulan gerekçeli karar başlığında ... dâhili davalı sıfatı ile gösterilerek, devir durumu ilk defa tartışılmak suretiyle yeni bir hukuki gerekçeye dayalı olarak direnme olarak adlandırılan karar verilmiştir.
Buna göre mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozmadan önceki kararda tartışılıp değerlendirilmemiş yeni bir gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Hâl böyle olunca kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı ... vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 25.04.2018 gününde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oy birliği ile karar verildi.