17. Hukuk Dairesi 2015/6801 E. , 2018/1018 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Oto Kiralama San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada yaralandığını açıklayıp maddi – manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalı ... Oto Kiralama San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını, kazaya neden olan aracın 36 aylığına dava dışı şirkete kiralandığını ileri sürerek husumet itirazında bulunmuştur.Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ..., meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını savunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 8.036,10 TL geçici iş göremezlik zararı ile 1.633,62 TL bakıcı ücretinin ve 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitleri dahilinde, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle ve sadece maddi tazminat ile sınırlı olmak üzere), fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Oto Kiralama San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı ...Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya dayalı maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre, trafik kaydı kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, <İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alacı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.> şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın
uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı ... Kiralama San. ve Tic. Ltd. Şti. aracın kayıt maliki olup kayden işletendir fakat yukarıda açıklandığı üzere K.T.K."nın m.85.maddesi uyarınca işletenlik sıfatı değişebilmektedir. Davalı şirket aracı kiraya verdiğini iddia etmektedir. Bu iddiasının doğru olması halinde işletenlik sıfatı sona erecektir.Davalı, yargılama aşamasında aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiraladığını ve işleten sıfatı bulunmadığını ileri sürmüş, mahkeme tarafından bu konuda bir araştırma yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli olup olmadığı ve 3.kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, davalının ve kiracının da tacir olduğu gözetilerek ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-6098 sayılı TBK"nun 54/3. maddesi, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararları, haksız fiil sorumluluğu kapsamında tazmini gereken zararlar arasında düzenlemiştir.Çalışma gücünün kısmen kaybına ilişkin zarar talebi, kişinin tüm yaşamı boyunca katlanacağı, geleceğe yönelik zararının da giderimi amacını taşıyan bir talep olduğundan, kişinin hak kazanacağı tazminat miktarının doğru belirlenebilmesi bakımından, çalışma gücü kaybına yol açan kaza tarihindeki gerçek ve net gelirinin doğru belirlenmesi önemlidir.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, oto tamircisi olarak çalışan davacının aylık gelirinin 2.250,00 TL olduğu esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Kolluk tarafından yapılan 24.02.2011 tarihli ekonomik ve sosyal durum araştırmasında davacının oto tamircisi olduğu ve aylık kazancının 1.800,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili ise müvekkilinin aylık kazancının 2.000,00 TL olduğunu bildirmiştir.Dosya kapsamındaki tanık beyanlarında davacının kazadan önce aylık kazancının 2.000,00 TL-2.500,00 TL arasında değiştiği belirtilmiştir. Hesap raporunda; davacının talebinin de aşılacak şekilde aylık kazancının 2.250,00 TL olduğu kabul edilerek hesaplama yapılması doğru değildir.Hesaplama yapılırken, davacının kaza tarihindeki (27.02.2010) ve hesap tarihine kadar ki gelirini gösteren belgelerin temin edilmesi, bu belgeler ile saptanan gelir üzerinden hesap tarihine kadar elde edilebilecek gelirlerin belirlenmesi, belirlenen gelirler üzerinden, işlemiş (bilinen) dönem zarar hesabının yapılması; işleyecek dönem hesabında ise davacının hesap tarihinde bilinen son gelirinin uygulanması hususlarına dikkat edilmelidir. Bu durumda, mahkemece usulü kazanılmış haklar da gözetilerek davacının kaza tarihindeki net gelirinin usulünce ispatı ile son gelirin uygulandığı ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı hesap içeren bilirkişi raporuna göre ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre davalı ... Oto Kiralama San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Oto Kiralama San. ve Tic. Ltd. Şti.vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekili ile davalı ... Oto Kiralama San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Oto Kiralama San. ve Tic. Ltd. Şti.vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Sigorta A.Ş. ve ... Oto Kiralama San. ve Tic. Ltd. Şti."ye geri verilmesine 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.