Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17174
Karar No: 2017/2116
Karar Tarihi: 20.03.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17174 Esas 2017/2116 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteği üzerine yapılmıştır. Davacı, taşınmazın hissedarı olduğunu ve dava dışı hissedarların paylarının davalıya devredildiğini belirterek önalım hakkına dayanarak, tapunun davacı adına tescil edilmesini talep etmiştir. Davalı ise satış bedelinin gerçekte daha yüksek olduğunu iddia etmiş ve fiili taksimin mevcut olduğunu savunmuştur. Mahkeme, davanın kabul edilmesiyle, davalı adına kayıtlı olan hissenin davacı adına tesciline karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince, önalım hakkının dürüst davranma kuralıyla bağdaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2015/17174 E.  ,  2017/2116 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.09.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 1494 ada 13 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu, dava dışı diğer hissedarlar ... ile ...’nın hisselerini davalıya devrettiklerini, müvekillinin satıştan haberdar edilmediğini belirterek önalım hakkı nedeniyle davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, satış bedelinin gerçekte daha yüksek olduğunu, davalının satıştan haberinin olduğunu ve davaya konu taşınmazda fiili taksimin mevcut olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 1494 ada 13 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı 158/207 hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olaya gelince; dava konusu 1494 ada 13 no’lu parselde davacı ... 49/207, davalı ... ise 158/207 paya sahiptir. Davalının, dava konusu taşınmazın paydaşları ... ile ...’dan toplamda 158/207 hisseyi 18.03.2011 tarihinde satış suretiyle edinmesi sonrası taşınmazda paydaş olduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen tanık beyanlarına göre, davaya konu 1494 ada 13 no’lu parselde portakal ağaçlarının bulunduğu yerin davacı tarafından kullanıldığı, davalıya satılan ve sebze ekilmek suretiyle kullanılan kısmın ise tel örgü ile çevrili haldeyken davalıya satıldığı anlaşıldığından fiili taksimin varlığı kabul edilmelidir. Bu durumda, davacının önalım hakkının kullanılması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi