Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12187
Karar No: 2017/4701
Karar Tarihi: 28.03.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/12187 Esas 2017/4701 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/12187 E.  ,  2017/4701 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkesine başvurusunda, alacaklının savcılık soruşturma dosyasında verdiği ifadede senetlerle alakalı alacağı bulunmadığını ikrar ettiğini, İİK"nun 71. maddesi gereğince ibra niteliğindeki belge olduğunu belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece alacaklı beyanının, borcun bulunmadığının resmi belge ile ispatı niteliğinde olduğu gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
    İİK"nun 71. maddesi uyarınca borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.
    Takibe dayanak bononun incelenmesinde; keşidecisinin ..., lehtarının ... olduğu lehtar cirosu ile alacaklı ..."e devredildiği görülmektedir.
    Somut olayda ... ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2015/49335 Hazırlık numaralı dosyasında alacaklı ..."in 26.05.2015 tarihli ifadesinde "....bu bedel üzerinden ne gibi bir hizmet verildiğini bilmiyorum. Bu senedi de kardeşim ..."in isteği üzerine aldım Ben ... "nu ne de ..."ü tanımam. Bu şahıslar ile aramda ne bir ticaret ne de bir borç alacak ilişkisi vardır" şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir. Söz konusu ifadede alacaklı, bonoyu kardeşinden aldığını belirtmiş ancak borçluyu ibra ettiğine dair açık bir beyanda bulunmamıştır. Kaldı ki alacaklı, keşideci ve lehtarı tanımadığını açıkca ifade etmiştir. Borçlunun iddiaları genel mahkemede açacağı davada yargılama konusu olabilir. Alacaklının savcılıkta verdiği ifadesi, İİK’nun 71. maddesinde öngörülen nitelikte takibin iptal ve talikini sağlayan belge olarak değerlendirilemez.
    O halde mahkemece; istemin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/03/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    (M)

    Somut olayda borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibinin başlatıldığı, takibin 06/11/2013 tarihinde kesinleşmesinden sonraki dönemde alacaklının Cumhuriyet Savcılığında şüpheli sıfatı ile verdiği ifadede takibe konu senetle ilgili bir alacağının bulunmadığını ikrar ettiği, borçlunun İİK 71. maddesi uyarınca bu ifadenin İİK 71 anlamında itfa/ibra içerikli belge olduğu iddiası ile takibin iptalini istediği, mahkemece takibin iptaline ve borçlu lehine %20 oranında tazminata karar verildiği görülmektedir.
    İİK"nun 71. maddesi uyarınca takibin iptali için borcun itfa edildiğini aynı maddede sayılı belgelerle ispatlaması zorunludur.
    Bir belgenin içeriği ve imzası alacaklı tarafça ikrar edilmedikçe itfaya esas alınamaz. Alacaklının Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifade harici ikrar niteliğinde olup alacaklının 23/11/2015 tarihli cevabında bu ifadesinde itfa beyanında bulunmadığı iddia edildiğine göre anılan Cumhuriyet Savcılığı ifadesi İİK 71 kapsamında bir belge değildir. Bu nedenle mahkemece istemin reddi yerine takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de İİK 71. maddesinde düzenlenmediği halde alacaklı aleyhinde asıl alacağın %20 oranında tazminata mahkum edilmesi de doğru değildir. Mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması yerine Cumhuriyet Savcılığında verilen ifadeyi ilke alarak İİK 71 anlamında belge kabul edip, alacaklının şüpheli sıfatıyla verdiği ifadede açıkça borçluyu ibra ettiğine dair beyanda bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulması yönündeki Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi