Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2426
Karar No: 2015/1540
Karar Tarihi: 10.06.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2426 Esas 2015/1540 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/2426 E.  ,  2015/1540 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 30/01/2013
    NUMARASI : 2012/680-2013/39

    Taraflar arasındaki “tazminat ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 07.10.2010 gün ve 2009/315 E., 2010/542 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02.07.2012 gün ve 2011/4999 E., 2012/11652 K. sayılı ilamı ile;
    (...Davacı vekili, davalı bankadan genel nakdi kredi sözleşmesi ile kredi alan B.... Tic. A.Ş.’ye kefil olan dava dışı G.... tarafından ödenmeyen kredi borcu olan 38.000 TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, alacağın teminatı olan Galip’e ait araç üzerinde banka lehine tesis edilen rehin hakkına bu ödeme nedeniyle müvekkilinin halef olduğunu ve bankanın da göndermiş olduğu taahhütname ile bu durumu benimsediğini, rehinin kaldırılmasının ardından aracın 3. kişiye satıldığını, müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 1.000 TL’nın tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili ile Galip arasında diğer kredi sözleşmesinden ayrı olarak taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi bulunduğunu, asıl borçlu Galip’e ait araç üzerine bu sözleşmeye istinaden banka lehine rehin tesis edildiğini, bu alacağın ödenmesi üzerine rehinin kaldırıldığını, anılan kredi borcunun davacı tarafından ödenmediğini, davacının ödemesinin B...... Tic. A.Ş.’ne verilen kredi borcuna ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, Galip’e ait araç üzerindeki rehin kaydının davalı banka ile G.... arasında imzalanan taşıt kredisi sözleşmesi nedeniyle konulduğu, her ne kadar banka tarafından B...Tic. A.Ş’ne verilen kredi borcunun davacı tarafından ödenmesi nedeniyle araç üzerindeki rehine davacının halef olduğuna dair taahhütte bulunulmuş ise de taahhütnamedeki beyanların rehin kaydına uygun olmadığı, davacının ödeme dekontunda da ödemenin B....Tic. A.Ş. borcuna mahsuben yapıldığının belirtildiği, taahhütnamenin maddi hataya dayalı olduğu, davacının yaptığı ödeme ile araç üzerindeki rehin hakkına halef olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacının dava dışı B... Döviz A.Ş.’nin borcunu ödemesinden sonra, borcun teminatı olarak verilen rehinli araçla ilgili olarak banka tarafından davacıya halef olduğuna dair taahhütte bulunulmasına rağmen, rehnin devredilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece, davalı bankanın noterde düzenlemiş olduğu 19.02.2008 tarihli beyan ve taahhütname başlıklı belgedeki beyanların maddi hataya dayalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bir güven kurumu olarak basiretli tacir gibi davranması gereken bankalar BK’nun 99/2. maddesi uyarınca objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurlarından dahi sorumludur. Buna göre, davacı ödemiş olduğu kredi borcunun rehinle temin edildiğine güvenerek ödeme yapmış olup, davalı banka bu rehine BK’nun 496. maddesi uyarınca davacının halef olduğuna dair beyan ve taahhütte bulunduktan sonra bu borcun teminatının olmadığını, rehinin başka bir borç için verildiğini ileri süremez. Bu durumda, mahkemece, davalı bankanın bu eylemi nedeni ile davacının zarara uğrayıp uğramadığı, uğradı ise zarar miktarı tespit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, davacının ortağı olduğu dava dışı şirketin kredi borcunu davalı bankaya ödemesinden sonra, bir başka borcun teminatı olarak bankaya rehnedilen araç üzerinde bu ödeme nedeniyle halefiyet hakkının banka tarafından davacıya verildiği belirtilen taahhütnameye davalı bankanın aykırı davranarak rehni kaldırması nedeniyle davacının zarara uğradığı iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, araç üzerindeki rehin kaydının davalı banka ile G....arasında imzalanan taşıt kredisi sözleşmesi nedeniyle konulduğu, her ne kadar banka tarafından Bviz Tic. A.Ş’ne verilen kredi borcunun davacı tarafından ödenmesi nedeniyle araç üzerindeki rehine davacının halef olduğuna dair taahhütte bulunulmuş ise de taahhütnamedeki beyanların rehin kaydına uygun olmadığı, davacının ödeme dekontunda da ödemenin Bviz Tic. A.Ş. borcuna mahsuben yapıldığının belirtildiği, taahhütnamenin maddi hataya dayalı olduğu, davacının yaptığı ödeme ile araç üzerindeki rehin hakkına halef olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davacı vekili getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı banka tarafından davacıya hitaben 19.12.2008 tarihinde noterde düzenlenen “Beyan ve Taahhütname” başlıklı belgeye dayalı olarak davacının tazminat isteminde bulunmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Bilindiği üzere, Anayasa’nın “Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti” başlıklı 48. maddesi uyarınca herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir.
    Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 19. maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemeye göre de; sözleşmelerin konusu, kanunun gösterdiği sınırlar dairesinde, serbestçe tayin olunabilir (6098 s. TBK m.26).
    Bu nedenle davalı banka tarafından davacıya hitaben 19.12.2008 tarihinde noterde düzenlenen “Beyan ve Taahhütname” başlıklı belgenin açıklanan bu sözleşme hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
    Somut olayda taraflardan birisinin banka olması nedeniyle belirtilmelidir ki; bankalar devletin yoğun denetimi ve müdahalesi altında bulunan ve kendileri için belirlenmiş özel ilkelere uymak şartıyla faaliyet gösterebilen kuruluşlardır. Bankacılık sektörüne özgü bu durum, bankalarla muhatap olan geniş halk kitlelerinin bankalara karşı özel bir güven duygusu beslemelerine yol açmaktadır.
    Bankacılık işlemleri alanında sözleşme özgürlüğü ilkesinin etkili bir şekilde uygulanmaması nedeniyle bankaların sorumluluğu konusunda özel düzenlemelerin ve yorumların yapılması da bir gerekliliktir (Ahmet Battal, Güven Kurumu Nitelendirmesi Işığında Bankaların Hukuki Sorumluluğu, Ankara, 2001,s.1).
    Davaya konu taahhütnamede, davalı banka tarafından davacı M.. N..’a hitaben noterde 19.12.2008 tarihinde düzenlenmiş olup, davacının 38.000,00 TL tutarındaki ödemesi nedeniyle alacağın teminatı olduğu belirtilen 06 YTJ 94 plakalı araç üzerine banka lehine tesis edilen rehin hakkına BK 496. maddesi uyarınca davacının halef olunduğu yönünde beyanda bulunulmuştur.
    Bu taahhüdü veren bir banka olup, bir güven kurumu olarak basiretli tacir gibi davranması gerekir ve objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır. Verdiği bu taahhüt altındaki imzası kendisi açısından bağlayıcıdır.
    Bu nedenle de 07.06.2006 tarihli “Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi” ile “03.05.2006 tarihli taşıt kredi sözleşmesinin” farklı olduğunu, taşıt kredisi için Galip Yücer"in maliki olduğu 06 YTJ 94 plakalı araç üzerine banka lehine rehin tesis edildiğini, genel kredi sözleşmesi için verilen rehin olmadığını belirterek direnme gerekçesinde yer aldığı şekliyle de bu taahhüdün banka kayıtlarına uymadığını, hataen verilmiş olduğunu söyleyerek imzasının getirdiği sorumluluktan kurtulması mümkün değildir.
    Bu aşamada hemen belirtilmelidir ki, dava, davalının bu taahhüdüne aykırı davranışı nedeniyle zarar oluştuğu iddiasına dayalı olduğundan, doğal olarak davalı bankanın araç üzerindeki rehini kaldırmasının davacı yönünden var olan bir hakkın ihlali ve zarara neden olması durumunda tazmini gereken bir tazminattan bahsedilebilecektir. Bu husus bozma ilamında da isabetli bir şekilde vurgulanmış olup, davalı bankanın bu eylemi nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı, uğradı ise zarar miktarı tespit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
    O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 10.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi