Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2343
Karar No: 2015/1534
Karar Tarihi: 10.06.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2343 Esas 2015/1534 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir trafik kazası sonucu oluşan destekten yoksun kalma tazminatı isteği üzerine açılmıştır. Mahkemece, destekten yoksun kalacak sürelerin ayrı ayrı belirlenmesi, yetiştirme giderlerinin tazminattan indirilmesi ve bilirkişi raporuyla zararın hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Ancak bilirkişi raporunun yanlış olduğu ve hayatın gerçeklerine aykırı kabuller içerdiği tespit edilerek, önceki kararın bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kararda herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.
Hukuk Genel Kurulu         2013/2343 E.  ,  2015/1534 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 03/10/2013
    NUMARASI : 2013/335-2013/496

    Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 03.11.2011 gün ve 2011/91 E., 2011/84 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 12.02.2013 gün ve 2012/715 E., 2013/1423 K. sayılı ilamı ile;
    (...Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin eşi ve babaları olan C.... davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu C.. hayatını kaybettiğini ve müvekkillerinin bu suretle murislerinin desteğinden mahrum kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının 07.05.2010 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 18.10.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam tazminat taleplerini 175.000 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, ayrıca müvekkilinin davadan önce temerrüde düşmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı L.. Y.. için 164.677,32 TL, davacı S.. Y.. için 2.744,06 TL, davacı S.. Y.. için 7.578,62 TL olmak üzere toplam 175.000 TL"nin 07.05.2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece destekten yoksun kalma zararı hususunda, aktüerya alanında uzman bilirkişiden alınacak raporda, davacıların her biri için destekten yoksun kalacakları sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek, ayrı ayrı belirlenmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapamayacaklar ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın, desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü, destek süresince yetiştirme giderlerinin destek tazminatından indirilmesi, raporun düzenlendiği en yakın tarih, bilinen dönem kabul edilerek, ölenin bilinen gelirine göre davacıların gerçekleşen zararının ve sonraki bilinmeyen dönem için gelirin her yıl % 10 oranında artıp, % 10 oranında iskonto uygulanmak suretiyle hesaplanarak bilinmeyen dönem zararının hesaplanması, davacı eşin evlenme ihtimalinin bilimsel istatistikler ve davacının somut koşulları dikkate alınarak denetime elverişli şekilde belirlenmesi suretiyle destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerekmektedir.
    Mahkemece hükme esas alınan 16.03.2011 tarihli kök ve 27.07.2011 tarihli ek hesap raporlarında, müteveffanın yaşasa idi, aktif dönemde gelirinin %30"unu kendisine, %50"sini eşine, %20"sini ise iki çocuğuna ayıracağı, çocuklar destekten çıktıktan sonra ise gelirinin %30"unu kendisine, %70"ini eşine ayıracağı kabul edilmiş, pasif dönemde ise rapor tarihindeki en düşük emekli işçi aylığının pasif dönemin başlayacağı 2030 yılında ulaşacağı parasal değer 2.228 TL olarak hesap edilmiş ve bu miktar üzerinden hesaplama yapılmış, bunun neticesinde, eş için 19 yıllık aktif çalışma döneminde 70.683 TL tazminat çıkmışken, 9 yıllık pasif dönemde 180.046 TL tazminat hesaplanmıştır.
    Müteveffanın yaşasa idi, kendine ayıracağı paydan daha fazlasını davacı eşe ayıracağı, hatta bu payın çocukların destekten çıkmasından sonra %70"e çıkacağının kabulü hayatın gerçeklerine ve olağan akışına aykırıdır. Ayrıca pasif dönemde de, müteveffanın en az asgari ücret düzeyinde gelir getirecek bir işte çalışacağının kabulü ile bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, müteveffanın aktif dönemde kazandığının çok üstünde 2.228 TL gelir elde edeceği varsayılarak hesaplama yapılması doğru görülmemiş, yanlış ilkeler benimseyen, denetime açık olmayan, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında sigorta teminatı istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme kararını, davalı vekili temyize getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; müteveffanın yaşasa idi, kendine ayıracağı paydan daha fazlasını davacı eşe ayıracağının, hatta bu payın çocukların destekten çıkmasından sonra % 70"e çıkacağının kabulünün hayatın gerçeklerine ve olağan akışına aykırı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 10.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi