Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/29381
Karar No: 2016/1643
Karar Tarihi: 25.01.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/29381 Esas 2016/1643 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, taraflar da kararı temyiz etmiştir. Temyizde, iş sözleşmesinin nasıl fesh edildiği ve davacının fazla mesai yapıp yapmadığı konularında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkeme, davacının istifa ettiğine dair istifa dilekçesi olmasına rağmen, haklı fesih imkanı veren olayların yaşandığının kabul edilmediği için davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını söylemiştir. Ancak, bu hatalı bir karardır. Ayrıca, davacı prim de aldığı için fazla mesai hesabında sadece primin zamla artan (%50) kısmının hesaplanması gerektiği de gözetilmemiştir. Bu nedenlerle, karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi (II) numaralı bendinin (b) alt bendi: işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye iş sözleşmesini hak
9. Hukuk Dairesi         2014/29381 E.  ,  2016/1643 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalıya ait işyerinde mağaza müdürü olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence zorla istifa dilekçesi alınarak haksız şekilde feshedildiğini, ücret yanında prim usulü çalıştığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının kendi isteği ile istifa dilkçesi verip işyerinden ayrıldığını hak ve alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının zorla isitfa dilekçesi alrndığı iddiasının usulünce kanıtlanamadığı gibi işveren yetkilisi ile yaşanan darp olayının da hak düşürücü sürede fesih konusu yapılmadığı ve davacının işyerinden çıktıktan 2 gün sonra başka bir işe başladığı buna göre davacının istifa ettiği ve kıdem ile ihbar tazminatına hak kazanamadığı, ancak fazla çalışma, yıllık izin ve genel tatil ücreti alcağı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- İş sözleşmesinin kim tarafından ve ne şekilde fesh edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır.
    4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (b) alt bendi gereğince, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı verir. Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışların, işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması hukukî sonucu değiştirmez. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil etmesi de şart değildir.
    Dosya içeriğine ve özellikle tanık anlatımlarına göre işyerinde mağaza müdürü olarak çalışan davacıya şirket koordinatörünün hakareti üzerine davacının işyerinden ayrılmak istediği ve isteğini davalı yetkilisine ilettiği sırada işveren yetkilisinin darbına maruz kaldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar özel nedenlerden dolayı ayrılmak isteğine dair istifa dilekçesi olsa da açıklanan olayların 4857 sayılı Kanunun 24. maddesi gereği davacıya haklı fesih imkanı verdiği ve davacının kıdem tazminatına hak kazandığının kabulü gerektiği düşünülmeden yazılı gerekçe ile talebin reddi hatalıdır.
    3- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Satış temsilcileri genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışmaktadırlar. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Ancak ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın satış temsilcisi mesaisi artıkça prim alacağı artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması söz konusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (% 50) hesaplanması gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı davalıya ait işyerinde mağaza müdürü olarak ve ücrete ek olarak prim alarak çalışmaktadır. Aldığı primin değişkenlik gösterdiği ve mesaiye bağlı olduğu anlaşıldığından, fazla çalışma ücret hesabında sadece zamlı kısmının (% 50) hesaplanması gerektiğinin gözetilmemesi de hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi