Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra emrinin borçlunun (davalının) davayı takip etmiş (ilamda ismi yazılı) olan vekiline tebliğ edilmesi zorunludur (Prf.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Altıncı bası cilt 2 s.1280).
Alacaklı, borçlunun mal beyanında bulunmasını icra dairesinden isteyebilmeli ve icra dairesi de, bir yazı (müzekkere) ile belirteceği uygun bir süre içinde, borçlunun bizzat mal beyanında bulunmasını borçludan talep edebilmelidir (Prf.Dr. Baki Kuru İcra İflas Hukuku el kitabı sahife 347 dipnot 4). Alacaklının yukarıda açıklanan yönde işlem yapmasında hukuki yararı bulunmaktadır.
Somut olayda, alacaklı vekili takip dosyasında borçlulara icra emri tebliğ edilmesini istemiş, icra müdürlüğünce, takip kesinleştiğinden bahisle istemin reddine karar verilmesi üzerine bu işlemin iptali için alacaklı vekilinin icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir.
Mahkemece yukarıda açıklanan durum ve Dairemizin yerleşik uygulamaları karşısında şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken alacaklının isteminin borçlunun nüfus kaydının celbini icra müdürlüğünden istediği şeklinde yorumlanarak yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.