9. Hukuk Dairesi 2014/28396 E. , 2016/1293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İ. 14. İŞ MAHKEMESİ
Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, eksik prim ödemesi nedeni ile uğranılan zarar, ikramiye alacağı, yol-yemek ücreti, prim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının sabah 08:00da işe başlayarak en erken akşam saat 18:00"de, genelde de 21:00"de çalışmayı bıraktığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, eksik prim ödemesi nedeni uğranılan zarar, ikramiye, prim, yol ve yemek sosyal yardımları alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davalı işverenlikteki çalışmanın haftada 5 gün 08:00-18:00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesi verilerek gerçekleştiğini, bu nedenle haftalık 45 saati aşan çalışma olmadığından davacının fazla mesai yapmadığını, davalı işverenliğin gümrük işleri ile uğraşması nedeni ile çalışma saatlerinin de gümrük müdürlerinin çalışma saatleri ile aynı olduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olduğu, gerekçesi ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti taleplerinin kabulüne, eksik prim ödemesi nedeni ile uğranılan zarar talebi açısından dosyanın tefrikine ve sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı tanıklarına göre davacı fazla mesai yapmamıştır. Davacı tanıkları ise davalı işverenlikte çalışmadıkları için davacının fazla mesai yapıp yapmadığını bilebilecek durumda değillerdir. Açıklanan bu nedenler ile davacının ispatlanamayan fazla mesai ücreti talebinin reddinin gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
3-Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde alacağın tamamı için dava tarihinden itibaren faiz talep edilmiştir. Bu nedenle, kıdem tazminatı alacağının tamamına dava tarihi olan 27/04/2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken HMK. 26 ve HUMK.’un 74. Maddesindeki taleple bağlılık kuralı ihlal edilerek, kıdem tazminatı talebinin tamamına fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır.
4-Hükmedilen miktarın net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19/01/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.