Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2015/724
Karar No: 2015/1357
Karar Tarihi: 15.05.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/724 Esas 2015/1357 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2015/724 E.  ,  2015/1357 K.
  • BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ İSTEMİ
  • ÖDEME BELGELERİNDEKİ İMZANIN DAVALIYA AİT OLUP OLMADIĞI
  • İCRA HUKUK MAHKEMESİNDE VERİLEN KARARLAR
  • BİLİRKİŞİ RAPORU ALINMASI GEREĞİ

    "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.10.2010 gün ve 2009/178 E., 2010/303 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 28.11.2011 gün ve 2011/18758 E., 2011/17657 K. sayılı karar düzeltme ilamı ile;
    (...Davacı, davalı tarafından aleyhine yapılan icra takibi sebebiyle takibin iptali için açtığı davanın reddi sonrasında, iş bu menfi tesbit davasını açarak, icra takibine dayanak senedin teminat senedi olduğunun senet konusu borcun ödenmesi sebebiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, yaptıkları icra takibinin yerinde olduğunu, dayanak senedin teminat senedi olmadığı gibi, davacının ibraz ettiği ödeme belgesindeki imzanın kendilerine ait olmadığını, borcun ödenmediğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, ilk davada alınan kriminal Polis Laboratuarınca düzenlenen 25.11.2008 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak gerek teminat senedi ve gerekse ödeme iddiaları yönünden davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.6.2011 tarihli ve 2011/3877–10367 sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş; davacı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki karar düzeltme istemlerinin reddine,
    2-Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibinde, davacı, dayanak senedin teminat senedi olduğu iddiası yanında borcun bilahare ödendiği iddiasında bulunmuş, bu hususta yazılı belgeye dayanmış; davalı ise belge altındaki imzanın kendisine ait olmadığı savunmasında bulunmuştur. Bu durumda mahkemenin bütün iddia ve savunmaları değerlendirmesi gerektiği halde, dar yetkili icra mahkemesinde tek kişilik bilirkişiden alınmış olan raporu esas alarak davayı reddetmiştir. İcra Hukuk mahkemesinde verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmez. İcra Mahkemesinde alınan rapora itiraz edildiği ve tek kişi tarafından rapor hazırlandığı gözetilerek mahkemece, Üniversiteden seçilecek konusunda uzman bilirkişi heyetinden belgedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda taraf ve yargı denetimine elverişli rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği halde kararın zuhulen onandığı, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılması, hükmün bozulması gerekmiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, icra takibine konu edilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, icra takibine konu 15.02.2005 tarihli 12.946 USD bedelli senedi ödediğine ilişkin olarak davacı/borçlu tarafın yazılı bir belgeye dayanmadığı ve davalı tarafından senedin ödenmediğine ilişkin usulüne uygun şekilde yemin edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine önce onanan karar, karar düzeltme aşamasında Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davacı vekili getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı/borçlu tarafından ibraz edilen belgelerin icra takibine konu bononun ödendiğine ilişkin delil olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre; bahsi geçen belgelerdeki imzanın davalının eli ürünü olup olmadığının araştırılması için bilirkişi incelemesi yaptırılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    Davacı tarafından delil olarak dayanılmış olan Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/287 esas, 2009/48 karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı vekilinin 12.05.2010 tarihli oturumdaki beyanında ve yemin metninde bahsi geçen 10/05/2006, 30/06/2006 ve 19/05/2006 tarihli çeklere ilişkin “ödeme belgesi” bulunduğu görülmektedir. Bahsi geçen bu üç adet çek suretlerinin bulunduğu bila tarihli tek sayfalık belge altında alacaklı S.. A..’ya atfen imza bulunmakta ve eldeki menfi tespit davasına konu 12.946 USD tutarlı senede ilişkin borç kalmadığı yönünde açıklama yazısı yer almaktadır.
    Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesince de bu imza yönünden bilirkişi raporu alınmış olup, Antalya Kriminal Polis Laboratuarı Grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından verilen raporda, 10.05.2006, 30.06.2006 ve 19.05.2006 tarihli çeklere ilişkin belge altında S.. A.. adına atfen atılan imzanın bu kişinin eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
    Dar yetkili Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesince alınan bilirkişi raporuna karşı itiraz edilmiş olduğu da gözetildiğinde bu mahkemede verilen ret kararının eldeki dava yönünden kesin hüküm niteliğinde olmadığı açıktır.
    Bu itibarla, davacı/borçlunun borcun ödendiği iddiasına dayanak olarak ileri sürdüğü belgenin altındaki imzanın davalı/alacaklıya ait olup olmadığı hususunun denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak mahkemece belirlenmesi gereklidir.
    Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce borcun bulunmadığına ilişkin belgenin davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilmediği, bu nedenle yerel mahkemenin davayı ret etmesinin doğru olduğu ifade edilmiş ise de, çoğunluk tarafından bu görüş kabul edilmeyerek, davacı tarafın dava dilekçesinde Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/287 esas, 2009/48 karar sayılı dosyasını belirterek bahsi geçen ödeme belgesine delil olarak dayanmış olduğu, kaldı ki borcu sonlandıran bir belgenin yargılamanın her aşamasında dikkate alınmasının gerektiğine karar verilmiştir.
    O halde, menfi tespit davasına konu borcun sonlandığı yönünde alacaklıya atfen beyan ve imza içeren 10.05.2006, 30.06.2006 ve 19.05.2006 tarihli çek suretlerinin bulunduğu belge üzerinde denetime elverişli bilirkişi raporu alınmasının gerektiğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 15.05.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi