Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8792
Karar No: 2017/1520
Karar Tarihi: 28.02.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8792 Esas 2017/1520 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı, bir ortaklığın giderilmesi isteği üzerine verilmiştir. Davacı, davalı ile birlikte malik oldukları bir taşınmazın aynen taksim edilerek ortaklığın sonlandırılmasını talep etmiştir. Ancak mahkeme, taşınmazın özellikleri ve aynen taksimin mümkün olup olmadığı gibi faktörleri araştırmaksızın davanın reddine karar vermiştir. Yargıtay ise, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler nedeniyle kararın bozulması gerektiğine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüz ölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. (HUMK madde 728)
- Aynen bölünerek paylaştırmanın mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. (Türk Borçlar Kanunu madde 674)
- Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklin
14. Hukuk Dairesi         2015/8792 E.  ,  2017/1520 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    Davacı tarafından, davalı aleyhine 26/08/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26/02/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 120 ada 13 parsel sayılı taşınmazda davalıyla müştereken malik olduğunu, davalıyla anlaşamadığını, fiziken bölünmüş olan bağdaki paydaşlığın kendisi için çekilmez hale geldiğini, ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
    Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde, davacının kardeşi olduğunu, taşınmazda 1/2’şer payla malik olduklarını, taşınmazın bağ niteliğini kaybettiğini, taşınmazın güney tarafından kuzeye doğru olan 7.300 m2lik kısmının boş olarak davacı tarafından, kuzeyden güneye doğru olan 7.300 m2lik kısmının ise kiraz-erik-ceviz-fıstık ağaçları ekili olarak kendisi tarafından kullanıldığını, tapularının bu şekilde ayrı ayrı taraflarına çıkartılmasını talep etmiştir.
    Mahkemece, aynen taksimin mümkün olmadığı ancak tarafların aynen taksim talep ettiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.
    Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüz ölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
    Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
    Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
    Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
    Somut olaya gelince; fen bilirkişisinin 10.12.2014 tarihli raporunda ortaklığın nasıl giderileceğinin belirtilmediği, ziraat bilirkişisinin 09.12.2014 tarihli raporunda ortaklığın ivazlı şekilde taksiminin mümkün olmadığının belirtildiği, tarafların taksimin mümkün olduğuna yönelik itirazları doğrultusunda alınan ek raporlarda ise, fen bilirkişisinin 18.03.2015 tarihli raporunda taşınmazın tarafların mevcut kullanım şekliyle taksiminin mümkün olduğunun belirtildiği ancak ziraat bilirkişisinin 23.01.2015 tarihli raporunda taşınmazın ivazlı şekilde taksiminin mümkün olmadığının belirtildiği anlaşılmakla; mahkemece gerekçede bilirkişi raporlarındaki bu çelişkiye değinilmeden ve aynen taksimin niçin mümkün olmadığı açıklanmadan davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
    Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporlarındaki çelişki nedeniyle yeniden uzman bilirkişi (harita mühendisi) marifetiyle aynen taksimin mümkün olup olmadığı yönündeki çelişkiyi giderir şekilde rapor aldırılması, daha sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi