Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2224
Karar No: 2015/1350
Karar Tarihi: 15.05.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2224 Esas 2015/1350 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/2224 E.  ,  2015/1350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 19/06/2013
    NUMARASI : 2013/240-2013/443

    Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 2. İş Mahkemesince davanın görev yönünden reddine dair verilen 02.02.2012 gün ve 2009/178 E., 2012/51 K. sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 31.01.2013 gün ve 2012/11031 E. 2013/1372 K. sayılı ilamı ile;
    (...Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı Bakanlığa bağlı .... Atatürk Meslek Lisesi arasında kurum personeli maaşlarının müvekkili banka aracılığıyla ödenmesi konusunda 02.05.2002 tarihinde protokol yapıldığı, okulun yeni müdürünün 23.12.2002 tarihli yazısı ile ATM"lerde para olmadığı, personelin kredi isteklerinin geri çevrildiği iddiaları ile 15.01.2003 tarihinden itibaren protokolün uygulanmayacağını bildirdiğini, bunun üzerine yeni protokolün hazırlanıp davacı banka yetkilileri tarafından boş olarak imzalandığını ve okul müdürlüğünce boşlulukların doldurulup imzalanıp iade edilmek üzere okul müdürüne verildiğini, okul müdürünün protokolü imzalamadığını ancak maaş ödemelerine davacı banka aracılığıyla yapmaya devam ederek protokole uyduğunu, sonrasında 17.04.2003 tarihli yazı ile okul personelinin kredi taleplerinin yerine getirilmediği ileri sürülerek protokolün uygulanmayacağının belirtildiğini ve 15.05.2003 tarihinde bankaya yatırılması gereken maaş ödemelerinin yatırılmayarak protokolün ihlal edildiğini, davacı bankanın bu konuda zararının olduğunu, protokol imzalayıp davacı bankaya iade etmeyen M.. Y.. ile protokolü takip etmeyen ve cezai şart miktarını protokole yazmadan boş olarak imzalayıp M.. Y.."a teslim eden davacı banka personeli E. .... ile 27.12.2002 tarihli protokolü imzalayıp davacı bankadan para tahsil eden O.. K.., M.. T.. ve bu kişilere yetki veren İ.. Ö.."in davacı bankanın zararından sorumlu olduklarını, davacı bankanın zararının bildirilen kişilerden tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
    Banka çalışanı davalı E... banka personeli olarak herhangi bir usulsüz işleminin bulunmadığını, bu nedenle sorumlu tutulamayacağını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekili taraflar arasında yapılan sözleşmenin geçersiz olduğundan iadesi istenen bedel için dava açma süresinin geçtiğini, öngörülen ,izinler ve onaylar alınmadan yapılan sözleşmenin hiç bir geçerliliğinin olmadığını, müvekkili idarenin bu davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını ve bankacılık hizmetlerinde aksamalar olduğundan, davacı bankanın kendi kusuru ile sözleşme şartlarını yerine getirmediği, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini bu nedenlerle tazminat talep edilemeyeceğini davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı İ.. Ö.. (okulun önceki müdürü) bağıştan rücu davasının Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle iş bölümü itirazında bulunduğu ayrıca K... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu ayrıca kendisine husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, kendi döneminde bir sorun bulunmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı M.. Y.. (yeni müdür) protoklün imza tarihinde okul müdür yetkilisi kendisinin olmadığını ve 02.05.2005 tarihli protokolün bağlayıcı olmadığını, 27.12.2002 tarihli protokolde ise cezai şart ve tazminat hükmünün bulunmadığını, iddiaların haksız olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Okul adına protokolü imzalyan davalı O.. K.., sözleşme ve protokolün tarafı olmadığını, sorumluluğununun bulunmadığını, kendisine husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davacı banka ile Konya Atatürk Sağlık Meslek Lisesi arasında imzalanan maaşın bankaya yatırılmasına ilişkin sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan ihtilafa dayandığı, davalı Milli Eğitim Bakanlığı ile diğer davalılar M.. Y.., O.. K.., M.. T.. ve İ.. Ö.. açısından sözleşmeye aykırılıklar şeklinde iddiaların dava konusu yapıldığı, bu noktada mahkemenin görevli olmayıp davada Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevli olduğundan bu kişiler hakkında görevsizlik kararı verildiği ve diğer davalılar Eyüp Yıldız ve İlker İlgün"e karşı yöneltilen davada ise davalıların iş sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerinin dava konusu yapıldığından bu kişiler hakkındaki davanın ayrı bir esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
    Somut olayda davacının alacak talebi aynı olup davalıların bu iddia karşısındaki sorumluluklarının kaynakları farklıdır. Protokolün tarafı olan Milli Eğitim Bakanlığı ve personelinin sorumluluğu söz konusu sözleşmeye (protokole) aykırılıktan kaynaklanmakta iken, davacı bankanın davalı gösterdiği iki çalışanının sorumluluğu ise iş sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanmaktadır. Ayrı sorumluluk kaynakları olan davalarda yargılama farklı mahkemelerin görev alanları içinde kaldığı durumlarda davaların birlikte görülmesi ve hangi mahkemede görülmesi gerektiği uyuşmazlık konusu olmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 166. maddesinin 4. fıkrasında davaların aynı veya birbirine benzer sebepten doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileycek nitelikte olması durumunda davalar arasında bağlantı bulunduğu kabul edilmiştir. Olayda protokolün iptal edilmesi, yenisinin hazırlanması ve bu durumda hangi protokolün geçerli olduğu konuları tartışmalı olup bu konuların aydınlatılması tüm davalılar için gerekli olduğundan bu bağlantı nedenleri ile ve uygulama birliği açsından davaların birlikte görülmesi gerekir. Tarafı banka olan sözleşmeye aykırılık davasında yetkili mahkeme genel yetkili asliye ticaret mahkemeleridir. Davacı bankanın kendi çalışanlarına iş sözleşmesine aykırı davranışı nedeniyle yönelmesi durumunda görevli mahkeme iş mahkemeleri olup ve bu mahkemenin görev ve yetkileri 5521 sayılı Kanunun ile özel olarak düzenlendiğinden somut olayda davanın özel yetkili mahkemede birlikte görülmesi gerekirken, mahkemece tefrik kararı verilerek davalı Milli Eğitim Bakanlığı ve personeli hakkında görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı ve davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekilleri
    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacı banka ile imzalanan sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan, Milli Eğitim Bakanlığı ile M.. Y.., O.. K.., M.. T.. ve İ.. Ö.. hakkında açılan davada Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevli olduğu diğer davalılar E ve İ...karşı açılan dava yönünden ise davalıların iş sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerinin dava konusu yapılmış olması nedeniyle mahkemenin görevli olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle farklı hukuki sebebe dayalı davada E.. İ dışındaki davalılar açısından mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davacı vekili getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; farklı sorumluluk nedenlerine dayalı açılan davalarda yargılamanın farklı mahkemelerin görev alanları içinde kaldığı durumlarda davaların birlikte görülüp görülemeyeceği varılacak sonuca göre, davacı bankanın kendi çalışanlarına iş sözleşmesine aykırı davranışı nedeniyle açılan dava ile eldeki davanın birlikte görülmesi yerine görevsizlik kararı verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı ve davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 15.05.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi