Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2160
Karar No: 2015/1347
Karar Tarihi: 15.05.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2160 Esas 2015/1347 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/2160 E.  ,  2015/1347 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kırklareli İş Mahkemesi
    TARİHİ : 14.03.2013
    NUMARASI : 2012/336 E-2013/27 K.

    Taraflar arasındaki “Kurum işleminin iptali ve tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırklareli İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.11.2010 gün ve 2010/35 E.- 2010/255 K.. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 15.10.2012 gün ve 2011/1125 E.-2012/17338 K.. sayılı ilamı ile;
    (...Dava, Kırklareli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü"nün 09/02/2010 tarih ve 2.110.282 sayılı yazısı ekinde toplam 21 adet ödeme emrinden davacının borçlu olmadığının tespiti ile, ödeme emirlerinin iptaline, takip ve tahsilatın durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile SGK tarafından düzenlenen ödeme emirlerinin davacı açısından iptaline, karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 80 ve 6183 sayılı Yasa"nın mükerrer 35.maddesi olup, davadaki sorunun bu maddeler ile birlikte degerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerektiği ortadadır.
    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa"nın 80/12. maddesinde, sigorta primlerini haklı bir neden olmaksızın yasal süresi içinde ödemeyen özel hukuk tüzel kişilerin üst düzey yönetici ve yetkililerin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere "üst düzey yönetici" kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkesine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. Türk Ticaret Kanunu"nun 317.maddesine göre Anonim şirketlerde şirketi yönetmek ve temsil etmek yönetim kuruluna aittir. Anonim şirkette primlerin ödenmesinden müteselsilen sorumlu üst yönetici ve yetkiliden söz edebilmek için primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yönetici olması, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı gibi ünvan taşıması veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerekir.
    Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa"nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa"da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa"nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 506 sayılı Yasa"ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 506 sayılı özel Yasa"nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde borçlu spor kulübünün üst düzey yöneticilerinden olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağı açıktır.Asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde de usulsüzlük yoktur.
    Davaya konu ödeme emrine ilişkin prim borçlarının ait olduğu dönemde davacının Kırklareli Spor Kulübü"nün yönetim kurulu başkanı veya vekili ya da yönetim kurulu üyesi olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
    Yapılacak iş; 506 Sayılı Yasa"nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde borçlu spor kulübünün üst düzey yöneticilerinden olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağı ve asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçluya tebliğ edilmesinde usulsüzlük bulunmadığı ve prim borcunun ait olduğu dönem itibarı ile zamanaşımına uğrayıp uğramadığı gözetilmek suretiyle davacının dava konusu prim borçları nedeniyle sorumlu tutulabileceği borç miktarı belirlenerek hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...)
    gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava; menfi tespit ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir
    Yerel mahkemece; ödeme emri usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile karar bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, bozmadan sonra yapılan araştırma sonucunda ödeme emri usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin direnme olarak adlandırılan karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte bozmadan sonra yapılan araştırma sonucu oluşturulmuş yeni bir hüküm olup olmadığı; hususu ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanun"un 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi).
    Başka bir anlatımla; mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 26.06.2013 gün ve E:2012/9-1892, K:2013/881; 26.03.2014 gün ve E:2013/18-632, K:2014/394; 19.11.2014 gün ve E:2013/13-1206, K:2014/931 sayılı ilamları).
    Somut olayda ise; yerel mahkemece, bozma sonrasında Kırklareli Spor Kulübüne ve Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkereler yazılarak, alınan müzekkere cevapları incelendikten sonra, ilk kararda direnildiği belirtilmiş ise de; Özel Daire bozma ilamından sonra toplanan deliller de hükme gerekçe yapılarak direnme olarak adlandırılan kararın verildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, temyize konu kararın, gerçekte direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni delil ve gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
    Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 21.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 15.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi