Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2292
Karar No: 2015/1341
Karar Tarihi: 13.05.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2292 Esas 2015/1341 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, taşıma hizmeti karşılığı düzenlenen faturaların davalı tarafından ödenmediği gerekçesiyle açılmıştır. Yerel mahkeme, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, delil olarak dayanılan taşıma sözleşmelerinde davalıya atfen atılmış bir imza olmadığı gibi taşıma karşılığı kesilen faturaların davalıya tebliğ edilmediğine dair bir belge de ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. İstinaf aşamasında ise, ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK'nin 222/4. maddesi ve TTK'nın 84. maddesi hükümleri açıklanmış ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden davacının ispat külfetini yerine getiremediği, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
TTK 84. madde: Kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. Şu kadar ki; kanuna uygun olan defterlerde sahibi lehine olan kayıtlar dahi aleyhindeki kayıtlar gibi muteber olup bunlar birbirlerinden ayrılamaz.
HMK 222/4. madde
Hukuk Genel Kurulu         2013/2292 E.  ,  2015/1341 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 06/11/2012
    NUMARASI : 2012/373-2012/436

    Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 06.10.2010 gün ve 2009/380 E., 2010/345 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26.04.2012 gün ve 2011/41 E., 2012/6868 K. sayılı ilamı ile;
    (...Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akdedilen taşıma sözleşmeleri uyarınca müvekkilinin davalının fabrikasında çalışan işçilerin taşınması işini yaptığını, buna ilişkin olarak kestiği faturaların bedellerinin ödenmediğini, başlatılan icra takiplerine karşı davalının itirazda bulunması nedeniyle alacağın tahsil edilemediğini ileri sürerek, toplam 63.324,02 TL tutarlı faturalardan kaynaklanan müvekkili şirket alacağının davalıdan faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, delil olarak dayanılan taşıma sözleşmelerinde davalıya atfen atılmış bir imza olmadığı gibi taşıma karşılığı kesilen faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair bir belge de ibraz edilmediği, davacının TTK’nun 70.maddesi hükmü gereğince yaptırılması gereken kapanış tasdiki olmayan ticari defterleri uyarınca 68.012,84 TL alacaklı olduğu, davacının ticari defter ve belgelerine delil olarak dayanabilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak tutulması, açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunmasının gerektiği, ancak davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı, bu nedenle ticari defter ve belgelerinin delil olarak kabulünün mümkün olmadığı, davacının davalıya yemin teklifinde bulunmayacağını beyan ettiği, bu durumda iddiasını ispatla yükümlü olan davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davalıya verildiği iddia olunan taşıma hizmeti nedeniyle doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında akdedilen taşıma akdi uyarınca davalıya verdiği taşıma hizmeti karşılığı düzenlenen faturaların davalı tarafından ödenmediğini ileri sürmüştür. Tarafların tacir olması nedeniyle davacının verdiği taşıma hizmetinden doğan alacağının, davalının ise aldığı taşıma hizmetinden doğan borcunun TTK 66 ve devamı maddeleri gereğince ticari defterlerinde kayıtlı olması gerekmektedir. Bu nedenle TTK 80 ve devamı maddeleri uyarınca, davaya konu alacağın var olup olmadığı ve miktarının her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılacak bir incelemeyle açıklığa kavuşturulması gerektiğinden davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla mahkemece bu konuda davalı tarafa gerekli meşruhatı içeren davetiye tebliğ edilerek davalı taraf defterlerinin de ibrazının istenmesi ve ibrazı halinde gerekli incelemenin yapılarak davanın sonuçlandırılması gerekirken anılan husus üzerinde durulmadan eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiştir.)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, davalıya verildiği iddia olunan taşıma hizmeti nedeniyle doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme kararını, davacı vekili temyize getirmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Özel Daire bozma ilamında belirtilen konularda yerel mahkemece araştırma yapılıp yapılmadığı, diğer bir deyişle yerel mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
    Öncelikle, ticari defterlerin delil kuvveti üzerinde durmakta yarar vardır:
    6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6762 sayılı TTK)’nun 84. maddesi;
    “Kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. Şu kadar ki; kanuna uygun olan defterlerde sahibi lehine olan kayıtlar dahi aleyhindeki kayıtlar gibi muteber olup bunlar birbirlerinden ayrılamaz.”
    hükmünü içermektedir.
    Diğer taraftan 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” olması başlıklı 222/4. maddesinde, açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur, düzenlemesine yer verilmiştir.
    Yukarıda açıklandığı üzere, açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları sahibi aleyhine delil olur. Diğer taraftan davacı karşı tarafın ticari defterler ve kayıtlarına delil olarak da dayanmamıştır. Kaldı ki davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi için mahkemece meşruhatlı davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından ticari defter ve belgeler ibraz edilmemiştir. Bu durumda davacı taraf davalının ticari defter ve kayıtlarına dayanmadığından ve kendi ticari defter ve kayıtlarının kapanış onaylarının bulunmaması karşısında davacının ispat külfetini yerine getiremediğinden ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan yerel mahkeme kararının onanması gerekir.
    Hal böyle olunca, mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, onanması gerekir.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 13.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi