23. Hukuk Dairesi 2015/5850 E. , 2016/3312 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında Sistem Kullanım Anlaşmasının bulunduğunu, davalı şirket tarafından, anlaşmanın 10. maddesi uyarınca, maksimum enerji alış ve maksimum enerji veriş kapasitelerinin aşıldığı gerekçesiyle düzenlenen toplam 791.795,72 TL tutarında, 572335, 572336, 572337, 572338 ve 532339 sayılı beş adet faturanın gönderildiğini, 23.02.2011 tarihinde tebliğ edilen faturalara 03.03.2011 tarihinde itiraz edilerek faturaların davalı tarafa iade edildiğini, fatura bedellerinin ihtirazi kayıtla ödendiğini, davalı tarafın sadece 572336 sayılı faturaya yaptıkları itirazı kabul ettiğini, diğer itirazları kabul etmediğini, davalı tarafça daha sonra, yine aynı maddeye dayanılarak 572517 ve 572518 sayılı, toplam 1.785.383,36 TL tutarında iki adet fatura daha düzenlendiğini, bu faturaların 09.03.2011 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkili şirket tarafından bu faturalara 09.03.2011 tarihinde itiraz edilerek faturaların davalı tarafa iade edildiğini, fatura bedellerinin ise ihtirazı kayıtla ödendiğini, 572335 ve 572337 sayılı faturaların zamanaşımına uğradığını, düzenlenen tüm faturaların Sistem Kullanım Anlaşmasının 10. maddesine dayandığını, bu maddenin müvekkili hakkında mevcut şartlarda uygulanmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket tarafından enerji alışına ilişkin herhangi bir ihlâlin söz konusu olmadığını, ihlâl olduğu kabul edilse dahi, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca ihlâl sebebiyle cezai şart uygulanabilmesi için anılan madde uyarınca kullanıcıya yazılı bir uyarıda bulunulması ve bu uyarıda ihlâlin ortadan kaldırılması için kullanıcıya makul bir süre tanınmasının zorunlu olduğunu, bu hususun yerine getirilmemesi nedeniyle ceza faturalarının esas ve usule aykırı olduğunu ileri sürerek, altı adet fatura bedeli olan 2.576.161,30 TL"nin 790.777,94 TL"sinin 10.03.2011 tarihinden, 1.785.383,36 TL"sinin ise 24.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle istirdadını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın adli yargının görev alanında olmayıp idari yargının görevli olduğunu, taraflar arasında 07.01.2004 ve 14.08.2009 tarihlerinde Sistem Kullanım Anlaşması imzalandığını, davacı tarafça, söz konusu anlaşmaya aykırı olarak sözleşmede belirlenen maksimum enerji alış ve maksimum enerji veriş kapasitelerinin aşılması nedeniyle aynı sözleşmenin 10. maddesi uyarınca cezai fatura düzenlendiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırılık nedeniyle oluşan ihlâl nedeniyle yapılan hesaplamanın mevzuata uygun olduğunu, Sistem Kullanım Anlaşması"nın 10. maddesinde düzenlenen bazı
ihlâllerin süreklilik arzeden ihlâller olduğunu ve dolayısıyla düzeltilebilecek nitelikte ihlâller olmadığını, gerçekleştiği anda sona eren ihlâller olduğundan somut olay yönünden önceden uyarı yapılmasının sonuca etkili olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın, taraflar arasındaki anlaşmada belirtilen maksimum enerji alış ve veriş kapasitesinin aşıldığı iddiasıyla düzenlenen ceza faturaları nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemelerin isdirdadı istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan Sistem Kullanım Anlaşmasına davacı tarafça uyulmadığı gerekçesiyle davalı tarafından cezai faturalar düzenlendiği, bu fatura bedellerinin davacı şirket tarafından ihtirazi kayıt ile ödendiği, Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğ"in 1. maddesi uyarınca, Sistem Kullanım Anlaşmaları"nın anılan Tebliğe uygun olması gerektiği, 5. maddesi uyarınca, iletim sistemi kullanıcısının, sistem kullanım anlaşmaları revize edilmeden maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi alamayacağı, bunun ihlâli halinde ... tarafından ihlâlin düzeltilmesi için tespit tarihinden itibaren bildirimde bulunulması halinde elektrik enerjisinin kesilebileceği, ihtilafa konu faturalara ilişkin sistem kullanım anlaşmasının incelenmesinde, aynı düzenlemeye anlaşmanın 2. maddesinde yer verildiği, cezai şartların ilaveten 10. maddede düzenlendiği, 10. madde uyarınca, kullanıcının, ilgili mevzuatın, taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşmasının ve bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlâl etmesi halinde söz konusu ihlâlin ..."ın uyarısına rağmen yukarıda belirtilen süre içinde sona erdirilmemesi durumunda, ..."ın belirlenen cezai şartları uygulayacağı ve ..."ın uğradığı zararların ayrıca tazmin edileceğinin hüküm altına alındığı, maddeden de anlaşılacağı üzere ilgili mevzuat ya da anlaşma hükümlerinin ihlâli halinde ..."ın uyarıda bulunması gerektiği, uyarıdan sonuç alınamaması halinde anılan maddenin altında, çizelgeyle belirtilen ihlâllerin karşılığında yer alan cezaların ödenmesinin talep edilebileceği, davalı tarafça, madde uyarınca gerekli uyarının yapıldığına dair bir belge olmaması nedeniyle davacının 2.576.161,30 TL"nin isdirdadı talebinin yerinde olduğu, davacı tarafından ödenen fatura bedellerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilinin gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile, 2.576.161,30 TL"nin, 1.785.383,36 TL"sinin 16.03.2011 tarihinden, 790.777,94 TL"sinin ise 05.04.2011 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca, davacı tarafça ihtirazi kayıtla ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki “Sistem Kullanım Anlaşması”nın cezai şartlar kısmını düzenleyen 10. maddesi, "Kullanıcının ilgili mevzuat, taraflar arasında imzalanan Bağlantı Anlaşması ve bu Anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlâl etmesi, söz konusu ihlâli ..."ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda, ..., aşağıda belirlenen cezai şartları uygulayacaktır. ..."ın uğradığı zararlar ayrıca tazmin edilecektir." hükmünü içermektedir. Hangi ihlâlin hangi cezayı gerektireceği ve hesap şekli, bu 10. madde hükmü sonrasında tablo halinde sıralanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu ihlâller, bu tabloda, "Kullanıcının bağlantı noktasına maksimum enerji veriş kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi vermesi" ve "Kullanıcının bağlantı noktasından maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi alması" olarak tanımlanmış olup, tabloda bu ihlâllerin karşısında, "Her takvim yılının sonunda kullanıcının sisteme verdiği enerjinin gücünün en yüksek olduğu değerle maksimum
veriş kapasitesi arasındaki her bir MW için o yılın Aralık ayı sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin 12 misli ceza uygulanır.” ve "Her takvim yılının sonunda kullanıcının sistemden aldığı enerjinin gücünün en yüksek olduğu değerle maksimum alış kapasitesi arasındaki her bir MW için o yılın Aralık ayı sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin 12 misli ceza uygulanır.” şeklinde ceza yaptırımlarına yer verilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırıldığı üzere, kullanıcı davacı tarafından bağlantı noktasına maksimum enerji veriş kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi verilmesi veya bağlantı noktasından maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi alınması durumunda, davalı ... tarafından uyarıda bulunulması, uyarıda verilen süreye rağmen ihlâlin sona erdirilmemesi durumunda ikinci bir uyarı yapılmasına ve süre verilmesine gerek kalmaksızın cezai şartın uygulanması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı ... tarafından ilk ihlâlin gerçekleşmesi durumunda, sözleşmeye uygun bir uyarının yapıldığı yönünde herhangi bir savunma ileri sürülmemiştir.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı tarafça, yargılama aşmasında, 2010 yılı maksimum enerji alış kapasitesinin aşılmasına ilişkin 2.246.538,40 TL için iade faturası düzenlenmesi halinde iade edileceği açıklanmış, temyiz dilekçesinde de bu tutarın 12.10.2012 tarihinde davacıya iade edildiği belirtilmiş, bir kısım dekont örnekleri sunulmuştur.
Bu durumda mahkemece, davacı vekilinden söz konusu tutarın ödenip ödenmediği, ödenmişse tarihi hususunda açıklama alınması, gerekirse davacı ... banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, bu tutarın ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, sonucuna göre, bu miktarın konusuz kalıp kalmadığı hususunun değerlendirilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda, (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.