4. Hukuk Dairesi 2021/3201 E. , 2021/2607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 12/01/2020 tarih 2020/İHK-869 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacı yayaya çarpması neticesinde davacının yaralandığını belirterek ıslah dilekçesiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 54.288,75 TL sürekli ve geçici iş görmezlik tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia,savunma ve toplanan delillere göre, başvurunun kabulü ile 54.288,75 TL’nin 22.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davaı vekilince yapılan itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, itirazın reddine karar verimiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun"un 6. maddesi hükmüne göre, bu kanun hükümleri uyarınca ödenecek maddi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı; uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığı olup yargı mercilerinde maddi ve manevi zararların karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında, bu kanun hükümlerine göre ödenen maddi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıkların göz önünde tutulması gerekmektedir.
Somut olayda davalı vekili, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların yapılacak hesaplamada dikkate alınarak mahsup edilmesi talep edilmiş olmasına ve polis memuru olan davacının görevi başındayken eldeki davaya konu kazada yaralanmış olmasına göre, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun dahilinde davacıya bir ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapılmışsa ödenen bedelin neye ilişkin olduğu (maddi-manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı belirtilmesi) hususlarının sorulması ve dayanak ödeme belgelerinin temin edilerek yapılacak inceleme neticesinde hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
Diğer yandan 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT"nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 08/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.